‘Şeytan Ayetleri’nin müellifi Salman Ruşdi, 12 Ağustos’ta, ABD’nin New York eyaletinde Chautauqua Enstitüsü’nde konuşma yaptığı sırada karın, boyun ve yüzünden tekraren bıçaklanmış hastaneye kaldırılmıştı.
Diken’in aktardığına nazaran, hastaneye kaldırıldıktan sonra birkaç gün teneffüs aygıtında kalan sonrasında aygıttan ayrılan müellifin sıhhat durumuyla ilgili İspanya’da yayımlanan El Pais’e konuşan Wylie, taarruzun Rüşdi’nin hayatını değiştirdiğini anlattı:
“Yaraları çok derindi. Ve maalesef bir gözü görme yetisini kaybetti. Boynunda üç önemli yarası vardı. Elindeki sonlar kesildiği için bir elinde kalıcı ziyan oluştu. Kullanamıyor bir elini. Göğsünde ve üst vücudunda de 15 yarası vardı. Çok yırtıcı bir akındı.”
Wylie, Rüşdi’nin hala hastanede olup olmadığı hususundaysa bilgi paylaşmadı. En değerli şeyin hayatta olması olduğunun altını çizdi.
‘John Lennon’ın öldüğü hücum gibi’
Wylie, Rüşdi’nin kendisine geçmişte birden fazla defa taarruza uğrayabileceğinin bildiğini söylediğini belirterek, “Ama bu türlü bir şey karşı korunmak çok güç. John Lennon’ın öldüğü hücum üzere oldu” dedi.
Rüşdi’yi bıçaklayan Haydi Matar cinayete teşebbüsle ve hücum düzenlemek kabahatinden yargılanıyor. 18 Ağustos’ta çıkarıldığı mahkemede, suçlamları reddetti.
Rüşdi’nin ölmediğini duyunca şaşırdığını tabir eden Matar, ‘Şeytan Ayetleri’ kitabı sebebiyle Rüşdi için 1989’da ‘ölüm fetvası’ veren İran’ın eski dini önderi Ayetullah Ruhullah Humeyni’den ilham alıp almadığı tarafındaki soruları cevapsız bırakırken, “Ayetullah’a hürmet duyuyorum. Bence kusursuz bir insan. Bu bahiste söyleyebileceklerim bundan ibaret” demişti. Ve, Şeytan Ayetleri’nin iki sayfasını okuduğunu söylemişti.