Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından 8 bin 506 lira olarak açıklanan yeni minimum fiyatın açlık hududunun altında kalması işçi bölümlerin reaksiyonuna yol açtı. Türk-İş Genel Sekreteri ve Türk Metal Sendikası Genel Lideri Pevrul Kavlak, sendikasının Eskişehir Şubesi Olağan Genel Şurası’nda konuştu. Açıklanan 8 bin 506 liralık minimum fiyat sayısının içlerine sinmediğini söyleyen Kavlak, bu yıl komitede müzakereleri Türk-İş ismine kendisinin yürüttüğünü belirtti.
‘Derde derman olmayan sayının altına imza atmadık’
Türk-İş’in taban fiyata ait düzenlediği basın toplantısındaki açıklamalarını hatırlatan Kavlak, şunları söyledi:
“Son devirde gerçekleştirdiğimiz şube genel şuralarında bir şey söylemiştim. Demiştim ki biz minimum fiyatın insan onuruna yaraşır bir seviyede olması için elimizden geleni yapacağız. İçimize sinen bir sayı olursa kararı imzalayacağız. Olmazsa, hiç kuşkunuz olmasın o masadan kalkacağız. İşte pahalı arkadaşlarım, gelinen durumda o sayı bizim içimize sinmedi. Biz de personel sınıfına, taban ücretlilere, umutlarını bize bağlamış, alın terini bize emanet etmiş milyonların omuzumuza yüklediği sorumluluğa uyarak o masadan kalktık. İşçilerin sıkıntısına derman olmayan, onları yoksullukla buluşturan bu türlü bir sayının altına imza atmadık.”
‘Her geçen yıl bizim fiyatlarımızdan eksiliyor’
Masada herkesin canını yakan, canından bezdiren vergi oranları ile ilgili değişiklik de talep ettiklerini kaydeden Kavlak, “Bu adaletsizliği sarfiyatın, kâfi artık canımıza tak etti’ dedik. Bugün Türkiye’de fiyatlı çalışanlar üzerinde ağır vergi yükü var. Yılın başında aldığımız net fiyat, vergi kesintileri nedeni ile ilerleyen aylarda giderek azalıyor. Her geçen yıl bizim fiyatlarımızdan eksiliyor. Evvelden ücretliler sabit gelirli olarak anılırdı. Bugün bu vergi sistemi ile artık biz azalan gelirliyiz” diye konuştu.
‘Adil bir vergi nizamı gelene kadar her kapıyı çalacağız’
Kavlak, adil bir vergi sistemi, vergi oranlarında, gelir vergisi tarifesinde işçiler lehine düzenleme istediklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:
“İşte o masada bunların çabasını vermeye çaba ettik. Mevzuyu kamuoyunun gündemine taşıdık. O da yetmedi Türk-İş olarak bu bahiste düzenleme yapılmasını talep eden bir mektup kaleme aldık. Tüm siyasi parti önderlerine, TBMM’ye, Plan Bütçe Kurulu’na, ilgili herkese gönderdik. Bu gayretlerimiz bununla hudutlu kalmayacak, bunu herkes bilsin. Adil bir vergi nizamı gelene kadar her kapıyı çalacağız, ilgili herkese gideceğiz. Ne gerekiyorsa yapacağız. Bunlar da yetmezse ne yapacağız biliyor musunuz? Sizi meydanlara çağıracağız. İki gün evvel, bir televizyon kanalında Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı yaptığı açıklamada, bu bahis ile ilgili olarak emekçilerin lehine bir çalışma yapılacağını söyledi. Biz bu mevzunun takipçisi olmaya devam edeceğiz. Ve bu bahiste kendisine her türlü dayanağı de vereceğiz. Eskişehir’den, buradan ilan ediyorum. Kâfi ki biz yılın başında ocak ayında aldığımızı aralıkta da alalım. Fiyat kaybına sebep olmasın.“
‘Yol sendikalı olmaktan, hakça paylaşmaktan geçiyor’
Emek örgütleri olarak adil bir bölüşüm, hakça bir paylaşım için var olduklarını lisana getiren Kavlak, kelamlarını şöyle noktaladı:
“Bizim gerçeğimiz bir yandan ülkemizin büyümesi, güçlenmesi, ilerlemesi, bacaların tütmesi, çarkların dönmesi olduğu kadar barış içinde huzurlu ve keyifli insanların yaşadığı bir Türkiye’de birlikte üretmek, birlikte kazanmak umududur. Bunun yolu da örgütlü olmaktan, sendikalı olmaktan, özgür toplu pazarlık sistemi içinde üretmekten, hakça paylaşmaktan geçmektedir.“
