Soruşturma savcılığının İstanbul nöbetçi 3. ve 4. Sulh Ceza Hakimliklerine gönderdiği 17 kuşkulu hakkındaki tutuklama talepli sevk yazısında, bombalı saldırıyı “Hacı” kod isimli YPG’nin üst seviye sorumlusunun organize ettiği, Ahlam Albashır‘ın PKK/KCK terör örgütünün Suriye yapılanması olan YPG üst seviye sorumlularınca verilen talimat üzerine İdlib’e gidip irtibatlandığı kuşkulu Bilal Hassan‘la birlikte kaçakçılar vasıtasıyla sondan geçerek 4 ay evvel Türkiye’ye giriş yaptığı belirtildi.
Yazıda, Albashır ve Hassan‘ın örgütsel talimat alarak İstanbul Esenler’de dokuma atölyesi işleten Ferhat Habeş ile Fatma Berkel’in meskenine yerleştikleri, daha sonra dokumacılık atölyesine taşınarak bir mühlet burada barındıkları anlatıldı.
Ahlam Albashır‘ın, Ahmet Haj Hasan’ın gayriresmi eşi olan Rama Eltaha ile bağ kurduğu, makul bir müddet Hasan’ın konutunda kaldığı, sonrasında Eltaha‘nın meskenine yerleştirildiği bildirilen yazıda, Albashır ve Bilal Hassan’ın atölyede kaldıkları müddette Eltaha’nın oğlu olan 14 yaşındaki Ahmet Elşeybun ile irtibat kurdukları, Albashır’ın örgütsel talimat üzerine patlamanın meydana geldiği Taksim semtinde yaptığı birinci keşif çalışmasına Elşeybun ile gittiği vurgulandı.
– Atak 12 Kasım’da yapılacaktı
Yazıda, Albashır’ın birinci keşiften belli bir mühlet sonra korsan taksicilik yapan Yasir Al Korali’ye şahsen ulaşıp irtibat kurarak Taksim bölgesine ikinci sefer keşif gayeli olduğu bedellendirilen çalışma yaptığı, Al Korali‘nin Albashır‘ı bekleyip ardından tekrar dokumacılık atölyesine bıraktığı bildirilirken son olarak 12 Kasım’da Bilal Hassan ile Ahlam Albashır‘ın birlikte Taksim’e gitmeye karar verdikleri, Al Korali ile irtibat kurup sonrasında vazgeçerek gidişlerini bombalı hücumun gerçekleştiği 13 Kasım’a erteledikleri belirtildi.
Saldırının gerçekleştiği 13 Kasım’da Bilal Hassan ile Albashır‘ın dokumacılık atölyesinde bulunan ve patlamaya neden olan düzeneği çantaya yerleştirerek Al Korali’nin kullandığı 34 MG 5910 plakalı araçla Taksim’e gerçek yola çıktıkları bilgisine yer verilen yazıda, Taksim’e ulaştıklarında Albashır‘ın bomba düzeneğinin bulunduğu çanta ve elindeki poşetlerle inerek olayın meydana geldiği alana ilerlediği, Bilal Hassan’ın ise Yasir Al Korali ile dokuma atölyesine döndüğü anlatıldı.
– Araçta bomba kalıntılarına rastlandı
Yazıda, Al Korali’nin kullandığı araçta yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporda, hücumda kullanılan TNT kalıntılarına araç içerisinde rastlanıldığı aktarıldı.
Olay yerine ulaşan Albashır’ın bomba düzeneğinin bulunduğu çantayı İstiklal Caddesi’ndeki bir mağazanın önünde yer alan bankın bitişiğine bıraktığı ve bir mühlet burada beklediği söz edilen yazıda, Albashır‘ın, “Hacı” kod isimli örgüt sorumlusunun telefonda verdiği talimat üzerine olay yerinden koşarak uzaklaştığı sırada bomba düzeneğinin patlatıldığı belirtildi.
Yazıda, atağın akabinde Bilal Hassan‘ın, Suriye kırsalında bulunan örgüt sorumlusunun talimatıyla hareket eden ve korsan taksicilik yapan Ammar Jarkas ile bağlantı kurduğu, onun aracıyla Edirne’ye hareket ettikleri, Hassan’ın, Suriye kırsalında örgütsel faaliyet gösteren “Halil” kod isimli üst seviye sorumluyla irtibat halinde bulunan “Hamza” kod isimli Hüseyin Güneş’e teslim edildiği bilgisi yer aldı.
– Saldırgan hakimlikte tabir vermedi
İstiklal Caddesi’ndeki terör saldırısını gerçekleştirdiği gerekçesiyle bugün sabaha karşı tutuklanan Ahlam Albashır, İstanbul 4. Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğindeki kimlik tespitinde, Halep’te doğduğunu, işsiz olduğunu ve geliri bulunmadığını beyan etti.
Tercüman eşliğinde sorgusu yapılan Albashır, soruşturma savcılığında verdiği ifadeyi tekrar ettiğini söyledi. Albashır, hatasız olduğunu öne sürerek hür bırakılmasını talep etti.
Şüphelilerden, saldırganı keşfe ve patlamanın yaşandığı gün Taksim’e araçla götürdüğü sav edilen Yasir Al Korali, yaklaşık 7 yıldır Türkiye’de yaşadığını, çocuklarının da Türkiye’de doğduğunu söyleyerek “Eğer bilseydim bu bayan bunları yapacaktı, bu bayanı otomobilime alıp onu götürmezdim. Türkiye’yi kendi ülkem üzere görmekteyim. Hatasızım.” dedi.
Soruşturma kapsamında tutuklanan 17 bireyden Türkiye vatandaşı tek kuşkulu Hüseyin Güneş ise tabirinde terörle teması bulunmadığını ve rastgele bir siyasi emeli olmadığını argüman ederek özgür bırakılmasını talep etti.
Biri 18 yaşından küçük öbür 5 kuşkulu de tabirlerinde haklarındaki suçlamaları kabul etmediklerini lisana getirdiler.
İfadelerin alınmasının akabinde kararını açıklayan hakimlik, 8 şüphelinin “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak”, “bombalama, nükleer yahut kimyasal silah kullanarak tasarlayarak öldürme” ve “bombalama, nükleer yahut kimyasal silah kullanarak tasarlayarak öldürmeye teşebbüs” hatalarından tutuklanmalarına karar verdi.
Kararda, Ahlam Albashır‘ın Türkiye’ye giriş yaptıktan sonra örgütsel talimatlarla şüpheliler Ferhat Habeş ve Fatma Berkel‘in ikametine yerleştiği, daha sonra Habeş‘e ilişkin dokumacılık atölyesinde barındığı, patlamaya neden olan düzeneği de bu dokumacılık atölyesinden aldığına dair tutanak içerikleri olduğu kaydedildi.
Ahlam Albashır’ın örgütsel talimatlarla kuşkulu Ahmad Haj Hasan ile irtibat kurup bir mühlet konutunda kaldığı belirtilen kararda, şüphelinin ayrıyeten tekrar örgütsel talimatlarla Eltaha’nın meskeninde de bir müddet barındığının tespit edildiği aktarıldı.
Kararda, kuşkulu Albashır‘ın, 18 yaşından küçük Ahmet Elşeybun ile irtibat kurduğu, Taksim’de bombalı taarruz olayına ait birinci keşif çalışmasına onunla gittiği söz edildi.
Albashır’ı birinci ve ikinci keşfi ile atak günü Taksim’e araçla götüren kişinin kuşkulu Yasir Al Korali olduğu vurgulanan kararda, bu şüphelinin kullandığı araçta patlayıcı unsur kalıntılarına rastlandığı, patlama sonrası Bilal Hassan‘ın kuşkulu Hüseyin Güneş’e teslim edildiğine dair evrak ve tabir içerikleri bulunduğu belirtildi.
Savcılık tarafından İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilen 9 kuşkulu de birebir kabahatlerden tutuklanmıştı.
