TGC’nin İstanbul’un Fatih ilçesi Cağaloğlu semtinde bulunan binasındaki Burhan Felek Konferans Salonu’ndaki merasime, dokuz kısımda ödül alanlar katıldı. Merasimin açılış merasimini yapan TGC Lideri Turgay Olcayto, Sedat Simavi’yi vefatının 69’inci yılında hürmetle ve hasretle andıklarını belirtti.
‘Sansür hayatımızın her yerinde’
Sansür Yasası’na da değinen Olcayto, ‘Sansür hayatımızın her yerinde. Günümüzün Valileri sıkı idare valileri üzere. Her toplantıyı, beğenmedikleri tiyatroları engelliyorlar. Gazeteciler, aydınlar içeride. Dünyanın en saygın tabiplerinden Şebnem hoca içeride. Gazetecilere yazı yazdırmıyorlar’ dedi. 6 yaşındaki çocuğun evlendirilmesine kamuoyuna duyuran Halk TV programcısı Timur Soykan’a yönelik tehditlere değinen Olcayto, ‘Timur Soykan’ın yanındayız’ tabirlerini kullandı.
Çok sayıda gazetecinin katıldığı ödül merasiminde, gazetecilik alanında ödül alan Halk TV programcısı Murat Ağırel oldu. Ağırel’e mükafatını eski CHP Genel Lider Yardımcısı Altan Öymen verdi. Ağırel merasimde yaptığı konuşmasında; “Bu ödülümü de şayet uygun görürseniz, kabul ederseniz de; aylardır cezaevinde bulunan ve hiçbir kabahat işlememelerine karşın özgürlükleri kısıtlanan seyahat tutsaklarına, Mücella Yapan, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mina Özerden, Can Atalay ve Tayfun Kahraman’a ithaf etmek istiyorum. Çok teşekkür ederim” sözlerini kullanarak, mükafatını; aylardır cezaevinde tutuklu bulunan Seyahat tutsaklarına adadı.
Ağırel, ödül törenindeki konuşmasında gazetecilere yönelik sansür ve kısıtlamalara da değinerek şu sözleri kullandı:
‘Kalemin namusunu savunmaya devam ettik ve devam edeceğiz.’
“2022 yılındayız ve dünya basın özgürlüğü endeksinde 180 ülke ortasında 149. Sıradayız. Ne yazık ki gazetecilere karşı – bilhassa seçim devri yaklaştıkça- artan baskılar, şiddet ve özgürlüğü kısıtlayıcı önlemler konuşulmakta. Hepimiz bunu en kılcal damarlarımıza kadar hissediyoruz. Daha geçen hafta Halk TV’de yapmış olduğumuz programda, 6 yaşında bir kız çocuğun ailesinin de göz yumarak istismar edilmesini haber yaptık. Arkadaşı ve dostu olmaktan gurur duyduğum çok bedelli meslektaşım Timur Soykan, – ki o da burada salonda- her türlü hakarete ve hücuma maruz kaldı. Cuma günü bir mescitte kendisi hakkında adeta fetva verildi. Bu kadar zorluklar ortasında, mesleğimizin bize öğretildiği üzere, üstatlarımız tarafından bize eğitimlerde verildiği üzere, namusunu muhafazaya ve kalemin namusunu savunmaya devam ettik ve devam edeceğiz.”
‘İçeride ya da dışarıda, ateşte ya da külde olmaya devam edeceğiz’
“Yine çok pahalı dostum Barış Terkoğlu’nun savunmasında söylediği bir kelam var. Ben kendime onu pelesenk ettim. Onu da lisana getirmek istiyorum. ‘İçeride ya da dışarıda, ateşte ya da külde olmaya devam edeceğiz. Pirinçte taş, gözün üstünde kaş ve bu namussuzlara karşı eğilmeyen baş olacağız. Gazetecilik yapmaya devam edeceğiz.”
