Eski futbolcu, eski AKP milletvekili ve hakkındaki FETÖ davaları15 Temmuz darbe teşebbüsü sonrası ABD’ye giden firari Hakan Şükür, dün akşam Saadet Partisi’ne yakınlığıyla bilinen TV5 yayınına katıldı. Sunuculuğunu Mehmet Ali Kayacı‘nın üstlendiği ‘Düşünme Vakti‘ isimli programa Şükür’ün açıklamaları damga vurdu.
Program sunucusu kovuldu
Öte yandan iktidara yakınlığıyla bilinen kanallar ve haber siteleri, firari Hakan Şükür’ü yayına çıkardığı için TV5’i, Saadet Partisi’ni ve Mehmet Ali Kayacı’ya reaksiyon gösteren içerikler yayınladı. Yapılan haberlerde Hakan Şükür’e ‘methiyeler dizildiği‘ belirtildi. Yeniçağ’ın haberine nazaran, program sunucusu Mehmet Ali Kayacı işten kovuldu.
RTÜK inceleme başlattı
Radyo ve Televizyon Üst Şurası (RTÜK) TV5 kanalına eski AK Parti milletvekili Hakan Şükür’ü yayına çıkardığı gerekçesiyle inceleme başlattığını duyurdu. RTÜK Lideri Ebubekir Şahin, Twitter hesabından incelemeyi şu tabirlerle duyurdu:
“Ülkemizin bekasını gaye almış, sinsi bir terör örgütünün alenen destekçisi olan şahsın yayına çıkarılmasına, mensubu olduğu terör örgütünün propagandasını yapmasına müsaade etmeyiz. TV 5 hakkında Üst Konseyimiz gerekli incelemeyi başlatmıştır. Kamuoyuna hürmetle duyurulur.“
Hakan Şükür’e giden teklifi cumhurbaşkanı biliyor mu?
‘Düşünme Vakti‘ isimli programda Mehmet Ali Kayacı, Şükür’e “‘Pişmanım dersem bana bütün her şeyimi geri vereceklerini söylüyorlar’ diyorsunuz. Size bu teklifi kim yapıyor?” diye sordu. Bunun üzerine Şükür, dikkat çeken açıklamalarda bulunarak şunları söyledi:
“En çok iktidar ve iktidara yakın benim de tanıdığım arkadaşlarım. Bu isimleri verirsem oradaki arkadaşların hayat alanlarını kısıtlamış olurum. Spor dünyasından, siyasi dünyadan hatta ülkenin cumhurbaşkanı yanlarındayken… Ben açık ve net konuşacağım, bir arkadaşınız sizi arıyor, ülkenin cumhurbaşkanının kardeşiyle birlikte arıyor. Onlardan kurtul, gel, her şeyini geri versin. İki söz söyle kâfi, özel uçak gönderelim. Artık siz bundan ne anlarsınız? Ben hatalıyım, ortada bir kabahat var, birisi bu cürmü affedebiliyor. Benim alın tabirle kazandığım, ülkeme yatırdığım, Man Adası’na değil, ülkeme yatırdığım imkanlarımı bana geri verecek… Ben bu türlü bir şeyi kabul etmem. İsmim sembol olarak, korkutma aracı olarak kullanılıyor. Ben ne yaptım, benim cürmüm ne?“
