Şirin Payzın‘ın Kelamım Var programına telefonla bağlanan İBB Lider Danışmanı Murat Ongun, şu açıklamalarda bulundu:
Bizden istedikleri evrakları, evrakları, bilgileri büyük bir işbirliği içinde kendilerine teslim ettik. Terör konusunda hepimizin bahse bakışı aslında belirli. Bir müddet önce Sayın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bir basın toplantısı düzenledi. Türkiye’deki çeşitli belediyelerle ilgili bahisleri anlattı. Bunlardan bir tanesi de İBB’ydi. Birkaç gün sonra da içişleri Bakan Yardımcısı Sayın Çataklı, bu cuma günü İBB ile ilgili raporu da tamamlayacağız dedi. O cumanın üzerinden birkaç cuma geçti. İçişleri Bakanlığı İBB ile ilgili yaptığı soruşturmanın raporunu Cumhuriyet Savcısı’na ulaştırdı. Bu 578 sayfalık bir rapor öğrendiğimiz kadarıyla. Bu rapor bizim elimizde yok. Yalnızca İşleri Bakanlığı ve Sayın Savcı’da mevcut. Birtakım haberlerde savcı iddianameyi tamamladı diye sözler var. Hayır hakikat değil. Savcılık İçişleri Bakanlığı’nın raporunu inceleyecek, akabinde da iki durum sözkonusu olabilir. Bir tanesi Savcılık buradaki tezleri önemli görmez ve kovuşturmaya yer yok kararı verebilir. İkinci olarak da burada birtakım hata ögeleri vardır, şu şu şu şahıslar sorumludur der ve iddianamesini muharrir bitirir, mahkemeye sunar ve akabinde da tüzel süreç başlar. Bu ne kadar vakit sürer ben bilemem, hukukçular daha uygun bilir.
İBB’ye terör suçlaması geçen yıldan beri var, öncesinde de vardı. Bu yeni bir şey değil. Bugün prestijiyle Savcılığa verilmiş bir iddianame yoktur. Yalnızca İçişleri’nin raporu Savcılığa ulaşmıştır.
Soruşturmaya husus olan iddialar
Terörden mahkum olan, arşiv araştırması ve soruşturması kapsamında terör örgütleriyle alakası olduğu argüman edilen, bunlar argüman yalnızca alışılmış, bu beşerler mahkeme karşısında suçlanmış ya da yargılanmış beşerler değil, bir de iktisap diyorlar, bizim işe aldığımız birinin amcasının oğlunun bir olayı vardır. Hukukta tartışmalı bir kavram. Bu kavramlar üzerine ağırlaşan bir durum var. Bu husus ortaya çıkar çıkmaz hem İçişleri Bakanlığı’na ve hem de İstanbul Valiliği’ne bu bahislerde süreç yapmak için bize bu isimleri bildirmeleri ismine yazı gönderdik. Lakin o yazılara karşılık verilmedi. İktidara yakın gazetelerde, bizim çalışanımız olduğu tez edilen şahısların fotoğrafları yayınlandı. O beşerler kimi terör örgütleriyle alakalı olmakla suçlandı. Bunların sayısı 32’ydi. Biz araştırdığımızda bu 32 şahıstan 15’inin İBB’yle hiç ilgisi olmadığını gördük. Öbür arkadaşlar da bizim bu türlü bir durumumuz yok diyerek bunu yayan basın organına tazminat davası açtılar.”
