Göztepe Spor Kulübü Eski Lideri ve İdare Heyeti Üyesi Mehmet Sepil, olaylı Göztepe – Altay maçında yaşanan üzücü olaylar için bir açıklama yaptı. Sepil bunun bir milat olmasını ve bu çeşit olayın bir daha yaşanmamasını diledi.
Mehmet Sepil’in yaptığı yazılı açıklama şöyle:
“Güzel İzmir’in büyük derbisi, Göztepe-Altay maçında yaşananlar artık herkesin malumudur. Kulübümüz ve tüm futbol paydaşları ismine büyük şaşkınlık ve ıstırapla şahit olduğumuz olaylar yaşadık. Lakin öfkeyle değil sağduyu ile hareket edilmesini savunuyoruz.
Artık, bu ve gibisi olaylar ile ders çıkarma sürecinin çok geride kaldığını düşünüyor ve ilgili her karar ve önleyici düzenlemenin acilen hayata geçirilmesini talep ediyoruz.
Sporda bu zihniyetin yeri yok
Uzun yıllardır futbolunun içerisindeyim. Hayatımda birinci sefer tribünde bu türlü organize bir taarruza şahit oluyorum. Evvel tribüne sokulan bir işaret fişeği; bizim tribüne, gayeye nişan alınarak sıkıldı. Çok kısa uzaklıktan 20-25 metredeki seyirci hedeflenerek direkt olarak işaret fişeği atılıyor. Bu işaret fişeğinin o uzaklıktan atılması öldürmeye teşebbüstür.
Yaralı taraftarımızın tedavisi ağır bakımda devam ediyor. Çok kısa vakitte olağan servise çıkmasını bekliyoruz. Şu anda taraftarımıza devletimiz her türlü imkânı sağlıyor. Göztepe Kulübü olarak süreci yakından takip ediyoruz. Organize bir biçimde stada işaret fişeği sokan, gözünün içine baktığı yakınlıktaki taraftara nişan alarak fişek atan zihniyetin sporda yeri yok. Stadımızda ezeli rakibimizle oynamanın tadını çıkaramadık. Bu akıl almaz olaydan dakikalar sonra Altay kalecisine hiçbir kuralda onaylamadığımız bir akın oldu. Öncelikle belirtmeliyim ki, Altay kalecisi Ozan Evrim kardeşimizin taburcu olması yüreğimizi ferahlatmıştır. Göztepe topluluğu olarak, kendisine, bir defa daha geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum.
Daha büyük bir felaket olabilir
Kulüp olarak olayı tüm detaylarıyla inceledik, her şeyi tespit ettik. Müsabakanın 17:24’üncü dakikasında sis bombası atılıyor ve görüş açışı kapanıyor. 17:49’uncu dakikada işaret fişeği ve öbür yanıcı hususlar atılıyor. Müsabaka 21:45’te duruyor. Ozan Evrim kardeşimize yapılan hiçbir kuralda onaylamadığımız taarruz 23:54’te yapılıyor. Olayın olmasıyla taraftarın saldırısı ortasında tam altı dakika var. Yani işaret fişeği atıldıktan sonraki bu altı dakika içerisinde, dört dakika kadar daha maç devam ediyor. Aslında maçın o anda durdurulup, gerekli önlemlerin alınması gerekiyordu. Bu türlü bir olay birinci sefer yaşanması nedeniyle sakin bir gözle bakıldığınızda, olayların seyrinin değiştirilebileceğini görebiliyoruz.
Bu sürecin akabinde her türlü aksiyonu da alacağız. Bu süreçte yaşananların akabinde sağduyu öne çıkmıştır. Olayların akabinde emniyet mensupları ve sıhhat görevlilerinden aldığımız bilgilere nazaran daha büyük bir felaket de olabilirdi. Emniyet güçlerimizin olayların akabinde aldığı tedbirler sayesinde büyük bir felaketin önüne geçildi. Müsabakayı izlemeye gelen taraftarımızın da hem tribünde hem de stat etrafındaki sağduyusu emniyet güçlerimizin işini kolaylaştırmıştır.
Bu karar Türk futbolunda milat olmalı
Adalet sistemimiz sayesinde işaret fişeği atan ve ona yardım edenlerin tamamı ‘Cinayete Teşebbüs’ cürmünden tutuklamıştır. Bu kararın Türk futbolu ismine bir milat olacağına inanıyorum. Göztepe olarak Altay kulübü ile ortak açıklamamızda, bu nahoşluğa karşın taraftarlarımızı sağduyuya davet ettik. Göztepe Kulübü olarak yapılan provokasyona karşın alacağımız cezanın farkındayız, şuurundayız lakin şahıslar de artık en ağır formda cezalandırılmalı ve kulüplere karşı bu koz olarak kullanılmamalıdır.
Çünkü bu cins olaylardan sonra, hatası işleyen bireylere kâfi cezaların kesilememesi en değerli sıkıntılardandır. Kulüpler Birliği başkanlığı periyodunda de en büyük sorunun bireylere ceza verilmemesi olduğunu lisana getirmiştim. Futbolun tüm paydaşlarının bu bahis üzerinde düşünmesi ve kanunların bu formda düzenlenmesi, uygulanması gerekiyor. Ceza hukukunun temeli iki sözdür: hata kişiseldir. Bu üniversal yaklaşım, sporda vakit zaman farklı uygulamalarla karşımıza çıkıyor. Artık çıkmasın. Kulüpler sorumludur ve gerekenler yapılacaktır. Lakin, cürmü işleyen bireylerin de, kulüpleri kalkan olarak kullanmasına artık dur deme vakti gelmiştir. Bu olayları gerçekleştiren bireyler en ağır biçimde cezalandırılmalıdır. Verilen cezalar örnek olmalıdır. Yargılama, adil ve süratli sonuçlanmalıdır.
Ali Koç’un tespitleri de değerlendirilmelidir
Fenerbahçe Lideri Ali Koç’un da geçtiğimiz günlerde söylediği üzere, statlardaki kamera yetersizliği nedeniyle bu taarruzları yapanların tespit edilmesi çok zorlaşıyor. Burada, gerek kulüpler gerekse federasyonumuzun her türlü dayanağa açık olduğunu hatırlatmak isterim. Artık, taraftar diye her türlü vandallığı yapanları, cürüm işleyenleri, kimse korumasın, kollamasın.
Göztepe topluluğunun bir evladıdır
Yaşananlara hâlâ inanamıyorum. Fişekle yaralanan taraftarımızın ismi Mehmet Çakır’dır. Mehmet Sepil olarak Göztepe’nin topluluğunun bu evladının bundan sonraki hayatında her vakit yanında olacağım. Göztepe Kulübü olarak Mehmet kardeşimiz için ne gerekiyorsa yapacağız.
O fişek, yalnızca Mehmet Çakır’a isabet etmedi, bütün tribün vuruldu. Bütün ekipler, bütün taraftarlar yaralandı. Ağır bakıma futbol coşkumuzu, aşkımızı kaldırdık. Zira her birimiz onun yerinde olabilirdik. ‘Bana gelmedi’ diye düşünerek kimse sevinemez. Hepimiz yaralandık. TFF Liderimiz Sayın Mehmet Büyükekşi’nin dediği üzere; spor, tutku ve cümbüş ekseninden uzaklaşmamalı. Rakip düşman değildir. Hırs, savaş değildir. Hürmet zayıflık değildir. Eğlenmeyi tekrar öne çıkarmalıyız. Biz Göztepe Kulübü olarak yıllardır çocukların ve bayanların tribünlerde olması için değerli projeler yürütüyoruz. Çocukların ve bayanların olmadığı tribünleri futbolda kâfi görmedik. Her şey karşın geleceğe olan inancımızdan vazgeçmedik ve yıllardır sürdürdüğümüz toplumsal projeleri futbolun, sporun hoş tarafı olarak desteklemeye kararlılıkla devam edeceğiz.”
