İzmir’in Bornova ilçesi Işıkkent Ayakkabıcılar Sitesi’nde ayakkabı nakış atölyesi bulunan Hülya Şellavcı Yeğin‘e ulaşmayan yakınları, 22 Ekim’de atölyeye gitti. Burada kanlar içinde bulunan Yeğin’in, tabanca ile vurularak öldürüldüğü belirlendi. Polis, kuşkulu olarak bayanın boşanma davası açtığı ikinci eşi Kaffar Yeğin‘i belirleyip, çalışma başlattı. Hülya Şellavcı Yeğin’in 6 ay evvel evlendiği Kaffar Yeğin hakkında tehdit edildiği gerekçesiyle 4 kere kabahat duyurusunda bulunduğu ve uzaklaştırma kararı aldırdığı ortaya çıktı. Ayrıyeten Kaffar Yeğin’in daha evvel Almanya’da baltayla birinci eşini öldürmeye teşebbüs ettiği savıyla 7 yıl mahpus cezası aldığı öğrenildi.
Uzaklaştırma kararını 4 sefer ihlal etti, mahkeme mahpus vermedi
Şüpheli eş aranırken, İzmir 16. Aile Mahkemesi’nden Yeğin için zorlama mahpus kararı çıktı. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi ile düzenlenen ek karara nazaran; sanığın önlem kararını 4 sefer ihlal etmesi nedeniyle 30 gün zorlama mahpus ile cezalandırılmasına karar verildi. Karara reaksiyon gösteren Hülya Şellavcı Yeğin’in damadı Avukat Ensar Aktürk, uzaklaştırma kararının birçok kere ihlal edildiği için zorlama mahpus talebinde bulunduklarını belirterek, “Ancak mahkeme karşı tarafı dinleyip, karar vereceği gerekçesiyle talebi reddetti. 5’inci ihlalde artık karakola bile gitmedik. Bir muhafazası yoktu. Kendimiz müdafaaya çalışıyorduk. Malum önlemler uygulanmadı” dedi.
Hapis kararı Şellavcı öldükten 4 gün sonra verildi
Kararın ne hukuka ne vicdana ne de mantığa uymadığını tabir eden Aktürk, “Kayınvalidem 21 Ekim akşamı saat 19.00 sıralarında öldürüldü. Ortadan 4 gün geçti. Savcılık, belgeye tekrar talepte bulundu. Şifahen müvekkilin öldürüldüğünü öğrendiklerini, ihlallerin olduğunu, bu nedenle tazyik hapsinin uygulanmasını, 3’üncü ve 4’üncü ihlali de evraka sunarak talep etti. 16. Aile Mahkemesi, trajikomik bir halde maktul öldükten 4 gün sonra zanlı hakkında 30 gün mahpus kararı verdi. Hukuk dünyası için unutulmaz bir karar ve gün oldu” diye konuştu.
‘Bu kararı çıkartmak için çok uğraştık’
Kararın kendilerini berbat hissettirdiğini vurgulayan Aktürk, “Öncesinde bu kararı çıkartmak için çok uğraştık. Lakin bu kararı aldıramadık. Şu an karar çıktı. Artık bu kararın kaldırılması için gayret edeceğiz. tazyik mahpusunu istemiyoruz. Zati adam yakalanırsa yıllarca mahpus yatacak. Neyin tazyik mahpusu? Bu türlü bir karar olamaz. Geç kalan adalet, adalet değildir. Kararı denetim ettiğimde, görünce şok oldum. Kararı daha evvelden, 11-12 Ekim’de verilmesi gerekiyordu. Karar o vakit çıksaydı; mahkeme vazifesini yapmış olacaktı. Tahminen bu karar çıksaydı yeniden de bu olay yaşanabilirdi. Fakat herkes sorumluluğunu yerine getirmiş olacaktı” dedi.
‘Katil hala yakalanamadı’
Herkesten takviye beklediklerini belirten Aktürk, “Katil hala yakalanamadı. Beşerler, görselini lütfen hafızasına kaydetsin. Bu kişi ortamızda dolanıyor. Lütfen herkes etrafına uygun baksın. Onu görenler, güvenlik güçlerine bildirsin. En azından bu kişi yakalansın. Maktulün arkasında kalanlarsa biraz rahata ersin” diye konuştu.
