Sanık avukatı çocuk gelişim uzmanı tarafından hazırlanan raporu mahkemeye sundu. Hazırlanan raporda, öğretmen yahut eğitimcilerin çocuklara rastgele bir şiddet aksiyonunda bulunmadığı ve uygulamaların da uzmanlık alanı çerçevesinde olduğu belirtildi. İncelenen manzaralarda çocukların yüzlerinin tülbentle örtülmesinin uykuya geçişte dış etkenleri azaltmak ve uykuya geçişi sağlamak gayesiyle yapıldığı bunun uygulanan bir sistem olduğuna yer verildi. Makûs muamele kastının bulunmadığının belirtildiği raporda kurallara ters bir durum olmadığına değinildi.
S.A. beyanında, “Raporu hazırlayan kişi de bir anne. Ben kızımın uyku sorununun olduğunu söylemiştim. Kendisi meskende çocuğunun yüzünü tülbent ya da çarşafla kapatıp uyutuyor mu? Ağlayan çocuğunu zorla uyutuyor mu? Benim kızım imgelerde haykıra haykıra ağlıyor. Şu an burada ağlamadığını söylüyorlar, yazık” dedi. Yargılanan Yasemin Ç. son kelamında makus muamelede bulunmadığını söyleyerek beraatini talep etti. Hakim, örtülen tülbenttin mağdura makûs muamele yahut kabahat sürece kastından ötürü olmadığına karar verdi. Her iki sanığın başka farklı beraatine hükmetti.
İddianameden