Kırşehir’de geçen Mart ayında özel şirkette çalışan Hasan Aydoğan ve Ahi Evran Üniversitesi Sıhhat Bilimleri Meslek Yüksekokulu’nda Yaşlı Bakım Kısmı öğrencisi kız arkadaşı Şeyma Demir, arabada bulundukları sırada yanlarına 2 kişi geldi.
Genç çiftin yanına gelen Kırşehir Belediyesi’nde 8 yıldır güvenlik vazifelisi olarak çalışan Şefik Ekici ve Sami Aydoğan ellerindeki kelepçelerle kendilerini polis olarak tanıttı. 2 kişiyi araçtan çıkaran Şefik Ekici ve Sami Aydoğan kelepçeledikleri gençleri kendi araçlarına bindirdi.
Daha sonra bölgeden 50 kilometre uzaklaşarak, Kortulu köyü yakınlarındaki Kızılırmak Irmağı’na geldi. Burada Hasan Aydoğan ve Şeyma Demir’i öldüren şüpheliler, cesetlerini de ırmağa attı. Arabası de temizleyen şüpheliler, köyden uzaklaştı.
Eşyaları bulundu
Çocuklarına ulaşamayan aileler, durumu polise bildirdi. Vilayet Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü grupları, Bağbaşı Mahallesi, Ağbayır mevkisinde ormanda terk edilmiş araba ihbarı aldı. İncelemede, arabanın Hasan Aydoğan’a ilişkin olduğu belirlendi. Polisin aramasında araçta Hasan Aydoğan ve Şeyma Demir’e ilişkin cep telefonları ve genç kıza ilişkin şahsî eşyasının olduğu çanta bulundu. Çalışmalarını bölgede ağırlaştıran gruplar, etraftaki güvenlik kamerası imgelerini incelemeye aldı. İncelemede beyaz bir arabanın Hasan Aydoğan ve Şeyma Demir’in bulunduğu alana gelip, kısa mühlet sonra uzaklaştığı belirlendi. Mobese manzaralarında Hasan ve Şeyma’nın arabada olduğu belirlendi. Gözaltına alınan Şefik Ekici ve Sami Aydoğan, emniyetteki süreçlerinin akabinde mahkemece tutuklandı.
Cesedi çoban buldu
İki şüphelinin sorgularında “Cesetleri Kızılırmak Irmağı’na attık” itirafı sonrası polis, jandarma, sıhhat, AFAD ve su altı arama kurtarma grupları, bölgede çalışma başlattı. Şeyma Demir’in olaydan 3 gün sonra kıyıya vurmuş halde cesedi bulundu. Demir’in ellerinin zıt kelepçelendiği, ayaklarının iple bağlandığı ve ensesinden tabancayla vurularak öldürüldüğü belirlendi. Kayıp olan Hasan Aydoğan’ın cesedine ise 77 gün sonra ulaşıldı. Ceset, çoban Hızır İlyas Aydemir tarafından kente yaklaşık 35 kilometre uzaklıktaki Kızılırmak Irmağı’nda bulundu. Sudan çıkarılan Aydoğan, otopsi için Ankara İsimli Tıp Kurumu’na götürüldü. Otopsi süreçlerinin tamamlanmasının akabinde Aydoğan’ın cenazesi Dedeli Köyü’nde toprağa verildi.
Ağırlaştırılmış müebbetle yargılanıyorlar
Tutuklanan sanıklar Şefik Ekici ve Sami Aydoğan hakkında ise 2’şer defa ağırlaştırılmış müebbet mahpus istemiyle dava açıldı. Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Sami Aydoğan ve Şefik Ekici, SEGBİS ile katıldı. Duruşmada hayatını kaybeden Hasan Aydoğan ve Şeyma Demir’in yakınları da mahkemede hazır bulundu.
Sami Aydoğan’ı suçladı: Konuşmaları kayda aldım
Sanık Şefik Ekici, savunmasında cinayeti arkadaşı Sami Aydoğan’ın işlediğine dair ses kaydı aldığını sav etti. Ekici, “Arkadaşım Sami Aydoğan, Şeyma ve Hasan isimli gençlerin yanına giderek kendisini polis olarak tanıtıp arabadan 2 genci de silah zoruyla indirdi. İkisini de bulunduğumuz araca bindirerek kelepçeledi. Daha sonra arabası Kortullu köy yoluna sürerek, ıssız bir alanda Şeyma ile konuşmak için bizi araçtan indirdi. Ben maktul Hasan ile dışarıda bekledim. Arkadaşım Sami 5-6 dakika sonra arabadan inerek evvel Şeyma’yı akabinde Hasan’ı silahla öldürdü. Sonra onun silahla korkutmasıyla birlikte cesetleri aracın bagajında götürerek Kızılırmak’a attık. Araba içinde Hasan ve Şeyma’ya, Sami kelepçe takarak bekletti. Olaydan sonra arkadaşım Sami ile buluştuk. Bir parkta konuşmalarımızı ses kaydına aldım ve ses kaydını emniyete teslim ettim” diye konuştu.
Sami Aydoğan da Şefik Ekici’yi suçladı
Diğer sanık Sami Aydoğan ise suçlamayı kabul etmeyerek cinayeti arkadaşı Şefik Ekici’nin işlediğini öne sürdü. Aydoğan, “Olay günü nöbetten çıkmıştım, başım ağrıyordu. Arkadaşım Şefik Ekici’den ağrı kesici olarak bildiğim hap aldım. Sonrasında ise yaşananları net olarak hatırlamıyorum. Arkadaşım Şefik’i daima hocalara götürüyordum. Akli istikrarı yerinde değildi. Olay günü Ağbayır isimli mevkiye gittik. Orada Şefik, çocukların bulunduğu arabanın yanında bizim aracımızı durdurdu. Arabadan inerek kendisini çocuklara polis olarak tanıtıp kendi aracımıza aldık. Sonra da benim bilmediğim köy yoluna girdik. Arkadaşım Şefik, Şeyma ve Hasan’ı araçtan indirip evvel Şeyma’yı sonra Hasan’ı öldürdükten sonra ben akan kanı görüp yere yığıldım ve kusmaya başladım. Onun silah zoruyla birlikte cesetleri Kızılırmak ırmağına attık. Şefik Ekici’nin anlattığı üzere ses kaydı var ise çözümlenmesini istiyorum. Birlikte dinleyelim” tabirlerini kullandı.
Duruşmayı takip eden Hasan Aydoğan’ın kız kardeşi Rabia Aydoğan (12), cinayet sanıklarına reaksiyon göstererek, idam ile cezalandırılmalarını istedi.
Aydoğan ailesinin avukatı Mehmet Ali Alan da Kırşehir Belediyesi’nde çalışan güvenlik vazifelilerinin olaydan 9 gün evvel işlenen mazot hırsızlığı olayında haklarında süreç yapılmaması sonrası cinayet olayının gerçekleştiğini söyledi. Alan, belediyenin cinayet işlendikten 3 gün sonra mazot hırsızlığı hakkında cürüm duyurusunda bulunduğunu tabir etti. Mehmet Ali Alan, belediye hakkında hata duyurusunda bulunacaklarını kelamlarına ekledi.
Mahkeme heyeti eksik evrakların giderilmesi için duruşmayı 20 Aralık’a erteledi.
