Olay, Galata Köprüsü altındaki yaya geçidinde 4 Ekim 2020 tarihinde, saat 03.00 sıralarında meydana geldi. İddianameye nazaran, alt geçitten Hüseyin Sezer ve arkadaşları geçerken sanık Doğan Uslu kendilerinden para istedi. Barış Kaya sanığa 5 lira verdi, parayı beğenmeyerek fırlatan ve küfür eden sanık Doğan Uslu yerden kalas alarak şikayetçilere sallamaya başladı. raya giren Hüseyin Sezer’in başına vurdu. Hüseyin Sezer’in kafatası kemiğini kırılarak beyin kanaması geçirdi. Hastaneye kaldırılan Hüseyin Sezer, hayatını kaybetti. Sanık Doğan Uslu’nun kalasla saldırısı sonrasında cebinden çıkardığı bıçağı şikayetçilere savurarak yağmaya teşebbüs ettiği anlatılan iddianamede, olayda kullanılan kalas silahtan sayıldı. Olay sonrası kaçan ve daha sonra polis tarafından yakalanan sanık Doğan Uslu hakkında 5 Ekim’de tutuklandı. Soruşturmayı tamamlayan savcılık, “Silahla taammüden öldürme” cürmünden müebbet mahpus ve “Silahla yağmaya teşebbüs” kabahatinden ise 7 yıl 6 aydan 12 yıla kadar mahpusla cezalandırılması talebiyle dava açtı.
Yerel mahkemenin kararı kesinleşti
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nda yargılanan sanık Doğan Uslu, 24 Ekim 2021 tarihinde “Bir kabahati işleyememekten ötürü duyduğu infial sonucu taammüden öldürme” cürmünden müebbet mahpus cezasına ve şikayetçi Barış Kaya’ya yönelik “Nitelikli yağmaya teşebbüs” hatasından da 6 yıl 10 ay 15 gün mahpus cezasına çarptırıldı. Tutukluluğunun devamına karar verilen Uslu’nun avukatı, müvekkili hakkında beraat kararı verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurarak kararı temyiz etti.
Bunun üzerine kararı inceleyen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, her iki cürüm istikametinden lokal mahkemenin kararını yerinde bularak istinaf başvurusunu asıldan reddetti. Sanık Doğan Uslu’nun avukatı, istinaf mahkemesinin ret kararını da temyiz etti. Temyiz üzerine evrak Yargıtay’a taşındı. Yargıtay 1. Ceza Dairesi de oy birliğiyle istinaf mahkemesinin ret kararının hukuka uygun olduğunu belirterek temyiz talebini asıldan reddetti. Böylelikle sanık Doğan Uslu hakkındaki karar katılaşmış oldu.
‘Karar kamu vicdanı ismine yerindedir’
Olayda hayatını kaybeden Hüseyin Sezer’in aile avukatı Maşallah Maral, “Yerel mahkeme tarafından verilen kararın yerinde olduğu, bir üst mahkeme olan istinaf ceza dairesi kararı ile de sabit kılınmıştır. Bunun üzerine sanık müdafi ve sanık tarafından haksız bir sebebe dayanılarak her ne kadar pak talebinde bulunulmuşsa da, Yargıtay tarafından mahallî mahkemenin ve istinaf dairesinin kararı onanmıştır. Burada rastgele bir hukuka karşıtlık bulunmamıştır. Kelam konusu karar, kamu vicdanı ismine yerindedir ve sanığa bu istikamette ceza verilerek bir nebze de olsa ailenin acısını dindirmeye çalışılmıştır. Bu taraftan de karara katılmaktayız” değerlendirmesinde bulundu.
