İstiklal Caddesi’nde dün yaşanan patlamada Zafer Partili Ahmet Taşkaya, 1995 yılında gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un kızı avukat Jiyan Tosun’u amaç gösterdi. Patlamanın yaşandığı sırada Jiyan Tosun müvekkilleriyle görüşmedeydi. Gelen reaksiyonlar üzerine Taşkaya paylaşımını sildi. Lakin avukat Tosun mevt tehditleri almaya başladı.
Zafer Partili Taşkaya, halktv.com.tr’den Seyhan Avşar’a verdiği cevapta “Telegram’dan alıp paylaştım. 3 dakikada sildim” diyerek kendini savundu. Taşkaya birebir vakitte, “Bana yönelik akınlar geçsin bende müellifim. Yalnızca kendilerine yönelik bir hücum yok. Bende birebir durumdayım” tabirlerini kullandı.
‘Karalama girişimi’
Dokuzsekiz Haber’den Fatoş Erdoğan’ın yayınladığı imajda konuşan Tosun, 10 Ekim 2015’te yaşanan Ankara Garı patlamasında olay yerinde olduğunu söyleyerek, “Ben bir bombalı aksiyondan sağ kurtulmuş biriyim ancak bombacı olmakla itham ediliyorum” diye konuştu. “Hiçbir şey çıkmayacağını bildikleri için bu türlü bir karalama teşebbüsünde bulunuyorlar” diyen Tosun şahsî bilgilerinin toplumsal medyada paylaşılması konusunda ise, “Resmi devlet kurumlarından lakin elde edilebilir bu” tabirlerini kullandı.
’16 yaşındaki yeğenimin telefon numarası ele geçirilmiş’
Jiyan Tosun, şunları söyledi:
“10 Ekim patlamasında ben Ankara Garı’nın önündeydim. 100 metre ötemde benim arkadaşlarım paramparça edildi. Canlı bombalı bir hareketin mağduru olarak, yıllardır bunun psikolojisini yaşıyorum keza ailem de… Zira herkes orada olduğumu biliyordu, büyük bir panik yaşamıştım, beni dehşete düşürdü.
16 yaşındaki yeğenimin telefon numarası ele geçirilmiş, annem ismine kayıtlı olan. Yani ailem ismine kayıtlı olan tüm telefonlar bir halde, bunu lakin resmi devlet kurumlarından birileri yapabilir. Yeğenim aranıyor ve tehdit ediliyor, ‘bombacısınız, öleceksiniz, yaşamayı hak etmiyorsunuz.’
‘Yargılandığım, kovuşturmaya yer yok aldığım belge bilgileri var içerisinde’
16 yaşındaki bir çocuğa yapıldı bu. İşte o anda olayın dehşetini anladık, Avcılar’a hakikat gidiyordum, geri döndüm savcılığa gittim. Paylaşılan her şeyin içerisinde benim şahit olarak gittiğim belgenin bilgisi var. Paylaşılmış. Resmi devlet kurumlarından lakin elde edilebilir bu.
Yargılandığım, kovuşturmaya yer yok aldığım belge bilgileri var içerisinde. Şu an Cumartesi Anneleri’nden yargılanıyorum. Bu bilgiler var içinde. Benim ferdî bilgilerim de bunun içinde. Yengem arandı, bir halde irtibat kurulamayacak kişi. Tehdit edildi.
‘Ben bir bombalı hareketten sağ kurtulmuş biriyim’
Savcılığa ‘bakın benim can güvenliğim yok, buradan çıktığımda ne olacağını bilmiyorum’ dedim, Savcı bana diyor ki ‘polis karakoluna git.’ Nasıl gideyim karakola. Aslında polis karakolunda bunlar benim başıma getirildi.
Dün saat 4’ten beri, inanılmaz bir şiddetin, hem aile olarak, yakınlarım dostlarım bunun mağduru durumdalar. Ben bir bombalı aksiyondan sağ kurtulmuş biriyim ancak bombacı olmakla itham ediliyorum. Hiçbir şey çıkmayacağını bildikleri için bu türlü bir karalama teşebbüsünde bulunuyorlar.”
‘Taşkaya, birçok yüz kızartıcı hata ile ilişkilendirilmiş biridir’
İHD Eş Genel Lideri Eren Keskin de, dünden beri yaşananları 90’lı devirlerde yaşananlara benzetti. Tosun ve Kaya ile birlikte birebir ofiste çalıştıklarını aktaran Keskin, “Adem Taşkaya isimli kişi kızını istismardan ve birçok yüz kızartıcı kabahat ile ilişkilendirilmiş biridir” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Zafer Partisi Genel Lideri Ümit Özdağ’ın kamuoyuna yansıyan “tartışmalarına” da değinen Keskin, birçok kişinin toplumsal medya paylaşımlarından ötürü tutuklandığını lakin Özdağ’a rastgele bir şey olmadığını belirtti.
‘Devlet yalnızca bize karşı var’
Keskin, şunları tabir etti:
“Devlet içinde bir güce sahipler. Yoksa bu türlü bir palavrası bu kadar özgürce yayamazlar. Bizler aslında insan hakları alanında mağdur edilmiş insanlarız. Dün akşamdan beri yüzlerce açık numaradan tehdit alıyoruz. Kendi numaralarından arıyorlar. Bu nasıl bir devlet? Nerede devlet? Devlet yalnızca bize karşı var? İstanbul Valiliğini misyon çağırıyoruz. Vali ve Soylu derhal haberlerin palavra olduğuna dair açıklama yapmalılar. O çok demokrasiden yana olan 6’lı masaya davet yapıyorum; Açıklama yapmalılar.
‘Bu bir devlet operasyonudur’
Bu bir devlet operasyonudur. Tosun’un bütün kimlik bilgileri tekraren bana gönderildi. Bu kimlik bilgilerini nereden almış olabilirler? Bu bir emniyet operasyonudur. Mümkün bir durumdan Adalet Bakanlığı sorumludur. Can güvenliğimizi sağlamak zorundalar.”
