MHP’yle market zincirleri ortasında MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli’nin çıkışıyla başlayan tansiyon giderek büyüyor. Bahçeli, zincir marketlerle ilgili yaptığı açıklamada “sürekli artırım yapan marketlerin FETÖ bağlantılarının” araştırılmasını istemişti. En büyük zincir marketlerden biri olan BİM’den yapılan açıklamada ise enflasyona dikkat çekilmiş ve kâr oranlarının yalnızca yüzde 4 olduğu kaydedilmişti.
Zincir marketleri stokçulukla suçlayıp ‘3 harfliler’ diyerek gaye alan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, “Zincir marketlerle ilgili denetimleri sıkılaştıracağız” demişti.
Yaşanan derin ekonomik kriz ve hayat pahalılığına karşın sorumluluğu zincir marketlere atan iktidar da devayı marketleri mühürlemekte buldu.
Ağrı’da 5 market mühürlendi
Ağrı Belediyesi zabıta takımlarınca yapılan kontrol sonucu 5 marketin mühürlendiği bildirildi.
Belediyeden yapılan yazılı açıklamada, Belediye Lideri Savcı Sayan’ın talimatı doğrultusunda zabıta takımlarınca vilayet merkezindeki market ve iş yerlerinin tertipli olarak denetlendiği belirtildi.
Marketlerde gramaj, raf-kasa fiyatları uygunluğu, hijyen ve tertip, son kullanma tarihi denetimi, fahiş fiyat ve stokçuluğun denetlendiği anlatılan açıklamada, “Ekiplerimizin bugün gerçekleştirdiği kontrolde kaideleri taşımayan 5 market mühürlenerek faaliyetlerine orta verilmiştir” sözüne yer verildi.
Amasya Belediye Liderinden dikkat çeken açıklama
Amasya Belediye Lideri Mehmet Sarı ise, “Amasya ismine söylüyorum, belediye başkanlığına geldiğim günden beri malum marketlerin hiçbirine ruhsat vermedim. O kadar baskı, o kadar talep oldu, hiçbirine ruhsat vermedim” dedi.
Sarı, Belediye Başkanlığında gazetecilere açıklama yaptı. Kentte zincir marketlere yönelik kontrollerin devam ettiğini söyleyen Sarı, şunları kaydetti:
“Şehrimizde bu tıp marketlerin açılmasına müsaade etmedim. Bilhassa ismi geçen marketin açılmasına müsaade etmedim. Lakin dün hangi akla hizmetle ya da kimler tarafından örgütlendiği muhakkak olmayan bir gafilin, bir cahilin açıklaması Türk milletinin dikkatini çekmiştir.
Ben ona şöyle söylüyorum: Galip, mağlup olmuştur. Onun haddi de değildir, hakkı da değildir. Türk milletinin başkanına, Sayın Devlet Bahçeli Bey’e lisan uzatma cüretini göstermesinin manasını anlayamıyorum. Bana nazaran manda yüreği yemiş olması lazım. Herkes lisanının ayarını bilmek zorundadır. Bilmezse haddini bildiren kesinlikle olacaktır.
Türk milletinin hassas olduğuna ve hassasiyetlerine inanan birisiyim. Bu kendini bilmezin Türk milleti cezasını verecektir. Çabucak tövbe etmeli, özür dilemeli. Yoksa bu işin altından kendini kaldıramaz.”
(Ajanslar)
