Türkiye Patron Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Olağan Genel Heyeti’nde konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yılbaşı ile birlikte enflasyondaki güzelleşmenin hızlanacağını belirterek, “Şubat ayından itibaren enflasyon daha makul ve denetimi kolay bir yere gelecek” dedi. Son devirde taban fiyat tespitinden vergi dilimlerinin belirlenmesine kadar her bahiste patronlarla yakın mesai yaptıklarını belirten Erdoğan, “Gereken fedakarlıkları yaparak çalışanların hak ve refahlarını ne kadar korursak ortak amaçlarımıza o derece süratli ve inançlı ulaşabiliriz” tabirlerini kullandı. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:
- İşçi-işveren kesiti ortasındaki diyalog güçlü olmadığı vakit toplumsal huzursuzluk yaşanması kaçınılmazdır.
- Çalışma hayatını tüm taraflarıyla dinledik. Adaleti ve hakkaniyeti elden bırakmadan orta yolu bulmaya çaba gösterdik.
- TİSK temsil ettiği patronların ulusal gelirimize, ihracatımıza, istihdamımıza katkılarıyla bu tabloda kritik bir pozisyona sahiptir. Son periyotta minimum fiyat tespitinden vergi dilimlerinin belirlenmesine kadar her mevzuda işverenlerimizle yakın mesai yaptık, anlayış birliği içinde hareket ettik. TİSK’in yalnızca rapor yayınlayan birileri üzere, yalnızca demeç veren bir kuruluş olmanın ötesine geçerek ülkenin ve milletin düşüncelerinin tahlilinde fiilen misyon alması bu sürecin en değerli sebebidir. Ülke içinde ve ülke dışında pek çok kurumdaki temsil gücünü yapan bir anlayışla kullanan TİSK’in yükselen prestijinden biz de memnuniyet duyuyoruz.
- Niyet halis olduğunda yapan bir yaklaşım benimsendiğinde, çalışma hayatımızda çözülemeyecek hiçbir sorun olmadığını daima birlikte gördük, yaşadık. İnşallah önümüzdeki devirde de tıpkı anlayışla beraberce tıpkı anlayışla beraberce ülkemize daha büyük ve tarihi hizmetler kazandırmayı sürdüreceğiz.
- TİSK’in yükselen prestijinden memnuniyet duyuyoruz.
- İşverenlerimizden daha çok yatırım, üretim, istihdam, ihracat bekliyorum. Cari fazlayla büyümemizi daha da ziyadesiyle artırmayı hedefliyoruz.
- (Asgari ücret) Gereken fedakarlıkları yaparak çalışanların hak ve refahlarını ne kadar korursak ortak amaçlarımıza o derece süratli ve inançlı ulaşabiliriz.
- Türkiye’nin iktisadın tüm alanlarındaki ölçeği global olarak büyümüştür. Burada dikkat çekmek istediğim konu, Türkiye’nin son 10 yılda maruz kaldığı ataklara karşın, bölgesel ve global liderlik düzeyine ulaşmasıdır. Cumhuriyet tarihi boyunca deneyim ettiğimiz bu senaryo birinci sefer işe yaramamıştır. Bu süreçte elbette bedeller ödedik. Ulusal Gelirde en az 2 kat üstte olabilirdik.
- Ülkemizi dünyanın en büyük 10 iktisadı ortasına çıkartacağız. İş dünyamız da vatandaşlarımız da müsterih olsunlar. 20 yıl evvel Doğu’nun Güneydoğu’nun halini düşünün. Yatırımlar burada var mıydı? Fakat artık Doğu’da Güney Doğu’da yatırımlarımız devam ediyor. İhracat arttı. Büyüme başladı. Artık Türkiye dünyada büyüyen ülkeler ortasında birinci 3’te birinci 5’te yerini alıyor.
‘Avrupa’da raflar boş’
- Yılbaşı ile birlikte enflasyondaki güzelleşme hızlanacak. Şubat ayından itibaren enflasyon daha makul ve denetimi kolay bir yere gelecek.
- Siyasette iktisatta kendi kararlarını kendi veren bir Türkiye var. Mukadderatımız artık birilerinin elinde değil.
- Ekonomi diyorlar. İktisatta Avrupa’nın haline bakın. Türkiye’de raflar boş değil ancak Avrupa’da boş.
- Kobani’de şunu yapamazsınız bunu yapamazsınız. Kobani bitti ya. Biz onları Suriye’de bitiyoruz. İdlib’de Kobani’de gereken önlemleri alıyoruz, aldık ve bundan sonra da alacağız. Terörist dostlarınıza söylesin Türkiye artık onlar için bereketli bir yer değil. Türkiye’ye girdikleri an burada boğulacak.
