Olay, dün saat 23.30 sıralarında merkez Selçuklu ilçesi İhsaniye Mahallesi 30 Ağustos Sokak’ta bir apartmanda meydana geldi. Apartman sakinleri, mesken sahibiyle birlikte Fatma G.’nin kiracı olarak oturduğu teras kattan çocuk ağlama sesi duymaları üzerine, boş olan yan daireden terasa çıktı. Akabinde terasın duvarından atlayıp Fatma G.’nın açık olan balkon kapısından içeri giren komşuları, gördükleri görünüm karşısında şoke oldu.
Minik Asel bitkin halde bulundu
Her odası çöplerle dolu konutun yatak odasında Fatma G.’nin kızı Asel yerde bitkin halde yatarken bulundu. 2 biberon su verip, minik Asel’i besleyen komşuları, polis ve sıhhat gruplarına haber verdi. Asel, ihbarla çağrılan ambulansla Konya Kent Hastanesine kaldırıldı. Tedaviye alınan Asel’ın sıhhat durumunun düzgün olduğu öğrenildi. O sırada yakındaki bir pansiyonda sevgilisinin yanında olduğu öne sürülen Fatma G., polis tarafından gözaltına aldı. Sözünün akabinde hür bırakılan Fatma G. hakkında ‘Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali’ cürmünden soruşturma başlatıldı.
Devlet müdafaası altına alınacak
Serbest bırakılan Fatma G.’nin hastanede tedavisi devam eden kızı Asel’in yanında refakatçi olduğu öğrenildi. Asel’in tedavisinin akabinde Aile ve Toplumsal Siyasetler Vilayet Müdürlüğü tarafından muhafaza altına alınacağı öğrenildi.
‘Çocuk bitkin haldeydi’
Asel’i bulan komşularından Özlem Üçel, Fatma G.’nin yaklaşık 3 yıldır teras kattaki dairede oturduğunu belirtti. Dün ağlama sesi duymaları üzerine bina sakinleriyle birlikte teras katına çıktıklarını anlatan Üçel, şunları söyledi:
“Fatma G. en üst katta oturuyor. Komşularımla iftar yemeği yediğimiz sırada çocuk ağlama sesi duymaya başladık. Üst katta oturan birkaç Afganlı var. Onlarda ses duyduğunu ve Fatma G.’nin oturduğu binayı denetim etmemizi söyledi. Biz Fatma G.’yi telefonla aradık, açmadı. İleti atmayı denedik. Sonra yeniden ulaşamayınca en son kendi kapısını ‘haneye tecavüz’ hatası sayılacağı için açmadık. Yan daireden terasa çıkıp, duvarı atlamak zorunda kaldık. Balkon kapısı açıktı. Hani içeriye girmemize bence gerek bile yoktu. Zira her yer çöptü. Sonrasında biz içeriye girer girmez çocuğu gördük. Sıhhat gruplarını aradık. Bence iki haftadır o denli olduğunu söylüyor, lakin iki haftalık bir sorun değil o üstü.”
‘Bakıcıda olduğunu söylüyordu’
Asel’i bir müddettir görmedikleri için daima Fatma G.’ye çocuğunun nerede olduğunu sorduklarını söz eden Üçel, ”Çünkü çocuk o kadar bitkin bir haldeydi ki, biz son iki aydır çocuğu soruyoruz. Bakıca olduğunu, rahatsız olduğunu söylüyordu. Ailesi de kendisine ulaşamadığı için çocuğu arıyordu. Ailesine, manzaralı telefonda çocuğu göstermemek için telefonunun bozuk olduğunu söylemiş herhalde. Fatma G.’nin eşinden ayrılmıştı ve eşi Almanya’da. Ben Fatma G.’nin eşiyle de birkaç kere görüştüm. Eşi, her türlü para yardımı yaptığını söyledi. Her türlü dayanağı sağladığını söyledi. Parası olduğunu da biliyorduk. Hani bizim konutumuza geliyordu, yemek yiyordu. Biz her türlü anlaşıyorduk. Hiçbir sorun yoktu. Biz bu türlü bir şeyi hakikaten beklemiyorduk. Konut sahibimiz en son 10 gün evvel güvenlik kamerası kayıtlarından çocukla çıkarken görmüş. Biz ondan sonra çocuğu hiç görmedik. Komşular Fatma G.’ye ‘çocuğu getir de sevelim’ demişler. Bende gündüz aradım, ‘Beraber dışarı çıkalım gezelim’ diye. Ancak çıkmak istemediğini söyledi. Daha sonra kendisi çocuğu alıp 1’inci kattaki komşuya ineceği söyledi, fakat 1’inci kat oturan komşularımızla da konuştuğumda ”Hiçbir formda bize çocuğu getirmedi, aramadı, telefonu da açmıyor’ dedi. Biz çocuktan endişeleniyorduk ve çocukla ilgili kuşkularımız gerçek çıktı.” diye konuştu.
Fatma G.’nin konuta girdikleri andaki karşılaştıkları görüntüyü da anlatan Üçel, ‘‘Bir bayan o meskeni, o hale getirene kadar uğraşamaz. Akıl sıhhati bozuk bir insan dahi meskeni o hale getirse bile bunu çocuğuna yapamaz. Benim de çocuğum var. Ben de çalışıyorum. Bakamayabilirim, bakıcıya veririm, çocuk yuvasına veririm. Fakat bu berbatlığı ona yapıp da çocuğumu çöpün içine atıp da dışarıda gezemem. İçeride pak çamaşır ve kıyafete dair hiçbir şey yok. Buzdolabı ağzına kadar yiyecek dolu. Tuvaleti pislik içinde. Ruhsal rahatsızlığı olduğunu söylüyordu. Ben her vakit ona maddi, manevi dayanak oldum. Daima yanında oldum ancak çocuğuna onu yapması, beni de hayal kırıklığına uğrattı.” Sözünü kullandı.
