CHP Ankara Milletvekili ve PM üyesi Gamze Taşcıer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ülkemizi bayana yönelik şiddetin ve cinayetin dört bir yanda kol gezdiği bir yer üzere sunuyorlar” tarafındaki açıklamalarına reaksiyon gösterdi. Taşcıer, yazılı açıklamasında şu değerlendirmeleri yaptı:
“Erdoğan hangi ülkeden bahsediyor? Kendisi bu konuşmayı yapmadan bir gün evvel Beylikdüzü’nde bir metrobüs durağında Neriman Sakallı, bir erkek tarafından evvel fizikî şiddete uğradı, akabinde da silahla vurularak öldürüldü. İstanbul’un ortasında güpegündüz silahla bayan öldürülmüş, yalnızca bu ayın birinci 3 gününde en az 3 bayan cinayeti gerçekleşmiş, lakin Erdoğan ‘cinayetin dört bir yanda kol gezdiği bir yer üzere sunuyorlar’ diye diğerlerini suçluyor. Gerçeklere bu kadar açıktan savaş açan bir iktidar daha görülmedi.
Türkiye’de 10 bayandan 4’ü erkek şiddetine maruz kalıyor. Boşanmış ve farklı yaşayan bayanların yüzde 75’i fizikî şiddete maruz kaldığını tabir ediyor. Hayat memnuniyeti araştırması sonuçlarına nazaran 2021 yılında yaşadıkları etrafta gece yalnız yürürken bayanların yüzde 35,5’i kendilerini inançsız hissediyor. Bayan Cinayetlerini Durduracağız Platformu datalarına nazaran geçtiğimiz yıl 280 bayan cinayeti, 217 de kuşkulu bayan mevti gerçekleşti. Gençler ortasında yapılan ankette bile ülkenin en kıymetli meselesinin bayanların yaşadığı hak mahrumiyeti olduğu çıkıyor. Cinsiyet ayrımcılığının en fazla olduğu ülkelere bakıldığında Türkiye, 129 ülke ortasında 26. sırada. Milletlerarası kuruluşlar Türkiye’de bayanlara ve kız çocuklara yönelik şiddetin durumunu ‘oldukça korku verici’ olarak niteliyor. Tüm Türkiye’nin, tüm dünyanın gördüğünü Erdoğan reddediyor. Bu kadar ayan beyan ortada bir gerçeği bile kabul etmeyen, bayanların gördüğü şiddeti görmezden gelen, bayan cinayetlerini küçümsemeye çalışanlardan bayanlara bir yarar gelir mi? Bayanları giysi kuşamı üzerinden istismar etmeye çalışan, başörtülü bayanlardan ‘tane’ olarak bahseden bir anlayış bayanlara özgürlük vaat edebilir mi? Ben söyleyeyim, bayanlar için hava kadar, su kadar bedelli olan, bayana yönelik şiddete karşı hazırlanmış en kapsamlı ve bağlayıcılığı olan memleketler arası mukaveleden, İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuzca çekilme kararı veren bir bireyden bayanların en ufak bir beklentisi yok. Gerekli yanıtı da sandık geldiğinde kendisine verecekler, hiç merak etmesin.”
