CHP İstanbul Milletvekili Zeynel Emre, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu‘nun yargılandığı Anadolu Adliyesi 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin Hâkimi Hüseyin Zengin‘in, isteği dışında Samsun’a tayin edilmesini TBMM’ye taşıdı. Emre, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a, “Şüyu vukuundan beter olan kelam konusu tezin gerçek olma ihtimali, bir devir FETÖ’ye teslim edilen yargının, son yıllarda yasadışı diğer bir örgütlenmenin güdümüne sokulduğunun göstergesi değil midir” diye sordu.
CHP İstanbul Milletvekili Zeynel Emre, İBB Lideri İmamoğlu’na; yargılandığı evraktan siyasi yasak doğuracak bir ceza verileceği, yalnızca bunun için Anadolu Adliyesi 7. Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimi Hüseyin Güçlü’nün kendisi isteği dışında Yargıçlar ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) yaz kararnamesiyle Samsun’a tayin edilerek yerine öbür bir hakimin atandığı istikametindeki tezlere ait Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye soru önergesi verdi. Emre’nin önergesinde şunlar belirtildi:
“Anayasa’mızın ‘Yargı’ başlıklı Üçüncü Bölümü’ndeki ‘Mahkemelerin bağımsızlığı’ yan başlıklı 138’inci hususu, ‘Hâkimler, vazifelerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine nazaran karar verirler. Hiçbir organ, makam, merci yahut kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve yargıçlara buyruk ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.’ kararını içermektedir. Bu karar, Anayasa’nın ‘Cumhuriyetin nitelikli’ alt başlıklı 2’nci unsurundaki hukuk devleti kuralıyla direkt irtibatlı olup, erkler ayrılığı başta olmak üzere yargı bağımsızlığının teminatıdır.
‘Yargı organlarının, güvenirliliği de yüzde 20’lere gerilemiş’
Anayasa’yla garantide olan yargı, AKP’nin iktidarı mühletince ne yazık ki bağımlı bir yapıya dönüştürülerek, güdümlü bir hale sokulmuştur. AKP Genel Lideri sıfatını da taşıyan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yürütmenin temsilcilerinin talimatıyla hareket eden yargı organlarının, toplumsal ölçekteki güvenirliliği de yüzde 20’lere gerilemiş durumdadır.
Yargın bağımsızlığı konusunda yaşanan sıkıntılara, 2019 Mahallî Seçimleri sonrası İstanbul ölçeğinde yaşananlar gelişmeler, sarih bir örnek oluşturmaktadır. Bilindiği üzere İstanbul’daki seçimler iktidarın baskıları sonucu yenilenmiş; buna rağmen seçimler – 31 Mart’ta 13 bin olan oy farkı, 23 Haziran’da 806 bine çıkmıştır – Parti’mizin adayı Ekrem İmamoğlu’nun lehine sonuçlanmıştı.
İmamoğlu’na yargı kumpası
İçinde bulunduğumuz hafta başında ulusal basına yansıyan kimi tezler, İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu’na da bir yargı kumpası kurulmaya hazırlanıldığına işaret etmektedir. Kelam konusu tez; Ekrem İmamoğlu hakkında, aslen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile girdiği ‘ahmak’ tartışmasına dayanan lakin bu polemiğin Yüksek Seçim Konseyi (YSK) üyelerine hitaben söylendiği suçlamasıyla Anadolu Adliyesi 7. Asliye Ceza Mahkemesinde yürüyen yargılamasında cezaya çarptırılacağı ve beraberinde siyasi yasak getirileceğine ait. 11 Kasım 2022 tarihinde görülecek davayla ilgili gündeme gelen argümanlar kapsamında, davanın birinci hâkimi olan Hüseyin Zengin’in, evraka ait kararının iktidarı tatmin etmeyeceği, Ekrem İmamoğlu’na siyasi yasak sonucunu doğurmayacağı için Haziran 2022’de yayınlanan yaz kararnamesiyle Samsun’a tayin edildiği de yer almaktadır.
Tayin yoluyla Anadolu Adliyesi 7. Asliye Ceza Mahkemesinde uzaklaştırılan hâkim Hüseyin Zengin’in, İstanbul’da 1 yıldır misyon yaptığı ve mevzuat uyarınca vilayetteki misyonuna devam etmesinde yakın vakte kadar sınırlayıcı bir durumun da bulunmadığı dikkate alındığında, gündeme getirilen argümanların üzerinde değerli durulması gerektiği kanaati oluşmaktadır.”
Tayinine 2,5 yıl vardı
Emre’nin Bakan Bozdağ’a yönelttiği sorular şöyle:
“-Ulusal basına yansıyan; İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu’na, yargılandığı evraktan siyasi yasak doğuracak bir ceza verileceği, sadece bunun için Anadolu Adliyesi 7. Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimi Hüseyin Güçlü’nün Yargıçlar ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) yaz kararnamesiyle Samsun’a tayin edilerek yerine diğer bir hakimin atandığı tarafındaki teze ait HSK bünyesinde bir inceleme ya da soruşturma kelam konusu mudur?
-Hâkim Hüseyin Güçlü’nün, İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu’nun belgesinin görüldüğü Anadolu Adliyesi 7. Ceza Mahkemesi hâkimliğinden Samsun’a tayin edilmesinin münasebeti nedir?
-Tayin vaktine daha 2.5 yıl olan hâkim Hüseyin Güçlü’nün, Samsun’a tayin edilmesi kendi talebiyle mi, HSK’nın inisiyatifiyle mi gerçekleşmiştir?
-Şüyu vukuundan beter olan kelam konusu argümanın hakikat olma ihtimali, bir periyot FETÖ’ye teslim edilen yargının, son yıllarda yasadışı öteki bir örgütlenmenin güdümüne sokulduğunun göstergesi değil midir?”
