Geçe hafta Almanya’daydım. Berlin ile Münih’i gezerken, tüm gelişkinliğine, ekonomik gücüne karşın yakın tarihinin altında hala ezilen bir ülke olduğunu düşündüm Almanya’nın. O yakın tarihin tüm olaylarının bugün de tekrarlanabileceği hissine kapıldım Almanya’dayken. Herhalde hem çok kısa bir mühlet kaldığım için, hem de tarihe bakışımdaki şartlanmışlıklarımın tesiriyle bu türlü düşünmüşümdür herhalde. Yoksa Nazi geçmişini bir daha yaşamamakta kararlı bir ülke olduğuna, güçlü bir antifaşist geleneğe, artık zayıflamış da olsa klasik manada tesirli bir komünist tarihe sahip olduğunu biliyorum Almanya’nın.
Sağcıların her vakit yükselecekleri bir yer bulduğu bir gerçektir bu ülkede lakin. Bugün üzerinde tepindikleri yer yabancı düşmanlığı, İslamofobi doğal ki. Gelen tüm hükümetlerin “yabancılar sorunu” başta olmak üzere hiç bir bahiste tahlil üretmediğine inanan sağcıların sayısı da daima artıyor. Sivil bir artış esasen var ancak kelamını ettiğim ordu ile polis içindeki sağcı yükseliş.
Zaman vakit kendilerini gösteriyorlar da. Daha çok plan, program evresindeyken polis tarafından ele geçirildiklerinde görüyoruz natürel. Bugün de Almanya’nın büyük kısmında, devleti silahlı bir darbeyle devirmeye çalıştıkları argüman edilen çok sağcılara karşı bir dizi baskın gerçekleştirildi. Federal savcılar, Almanya’nın 16 eyaletinin 11’inde “Reich Yurttaşları Hareketi”yle kontaklı 130 yerde yaklaşık 3.000 polis memurunun arama yaptığını belirtiyor.
Elebaşları Alman soylusu
Bu kümenin kaygısı Almanya’nın savaş sonrası kabul ettiği anayasasıyla. Galipler tarafından dayatıldığını söyledikleri (evet, bu doğru) anayasayı reddediyor, hükümetin devrilmesi davetinde bulunuyorlar. Zanlıların devlet kurumlarına silahlı akın planlamış olabilecekleri de ileri sürülüyor. Operasyonlarda 22 Alman vatandaşı gözaltında, lakin en ilginci örgüte dayanak verenler ortasında bir de Rus vatandaşının olması. Kümenin elebaşlarının küçük bir Alman soylu ailesinin 71 yaşındaki tanınmış bir üyesi ile 69 yaşındaki eski bir paraşütçü olduğu açıklandı. Gözaltına alınanlardan biri çok sağcı bir yargıç olan, bir devir Almanya için Alternatif Partisi’nden milletvekilliği yapmış bir bayan…
Polisin baskın yaptığı yerler ortasında Almanya’nın özel kuvvetler ünitesi KSK’nın güneybatıdaki Calw kasabasında bulunan kışlası da var. Bu ünite geçmişte kimi askerlerin çok sağcı olduğu savları nedeniyle mercek altına alınmıştı. Almanya’daki gözaltıların yanı sıra Avusturya’nın Kitzbuehel kasabası ile İtalya’nın Perugia kentinde de birer kişinin gözaltına alındığı açıklandı. Avrupa çapında oluşturulmuş olan “Faşist İttifak” işbaşında demek ki.
Yine Qanon
Şüphelilerin “Reich Yurttaşları Hareketi”ne mensup olmalarının yanı sıra ABD’li ırkçıların Qanon “ideolojisi”nden de etkilendikleri belirtiliyor. Almanya’nın bir derin devlet tarafından yönetildiğine inanmaları bu “ideoloji”nin tezlerinden (!) biri. ABD ile ilgili buna emsal argümanlar eski Lider Donald Trump tarafından da lisana getirilmişti.
Ruslardan yardım istemişler
Federal savcılar, kümenin Almanya’nın yeni önderi olarak atamayı planladığı Heinrich XIII P. R. isimli kişinin Alman hükümeti devrildikten sonra ülkede yeni bir sistem kurulması için müzakerelerde bulunmak hedefiyle Rus yetkililerle temasa geçtiğini duyurdular. Lakin temas kurulan Rusların bu talebe olumlu karşılık verdiğine dair bir belirti olmadığı da belirtildi.
Daha evvel de olmuştu
Bu ortaya çıkarılan kaçıncı teşebbüs kim bilir? Geçen yıl Almanya’da da yeniden sayısı “binlerce” olarak belirtilen emekli askerlerin Telegram uygulaması üzerinden bir ortaya gelerek Berlin’de ayaklanma / darbe planladıkları argüman edilmişti.
İddiaya nazaran “Emekli ve Eski Askerler Grubu” ismi altında bir ortaya gelen yaklaşık 13 bin emekli ya da eski asker, korona salgını sırasında Angela Merkel hükümeti tarafından alınan kuralları eleştiren yahut salgının varlığını kabul etmeyen hareketlerin içine sızma, Berlin’deki şovlarda olay çıkarıp devlet kurumlarına yönelik akınlar düzenleme planları konusunda bağlantı içerisindeydi. Güvenlik kaynakları bu kümeye, Almanya’nın 1937’deki sonlarını yine inşa etmeyi hedefleyen monarşist – çok sağcı kümeyle ilgileri olan şahısların de üye olduğunu belirtmişti.
Almanya maalesef bu tıp teşebbüslere çok sık sahne oluyor.
Faşistler bir gün başarırlar mı sanki?
