Kurumumuzun YouTube Koordinatörü, arkadaşımız Uğur Yanıkel, geçen cumartesi hayatını yitirdi. İsimli Tıp Kurumu’nun birinci belirlemelerine nazaran arkadaşımız “travmatik bir ölüm” sonucu ortamızdan ayrıldı. Birinci belirlemelere nazaran düşmeye bağlı bel omuru kırılmış olan arkadaşımızın aort damarının yırtıldığı öğrenildi.
Halk TV’de Kayda Geçsin programına bağlanan halktv.com.tr Genel Yayın Direktörü Hakan Çelenk, çalışma arkadaşımıza ait açıklama yaptı.
Hakan Çelenk şunları söyledi:
En baştan ne yaşadığımızı anlatayım. Cumartesi sabah erken saatlerde ben bu haberi aldım. Aldığımız vakit bir makul durum yoktu. Zira bir hastaneden size bir haber geliyor bu haber üzerine yolda bulunmuş, ‘hastaneye getirilmiş, hastanede hayatını kaybetmiş’ halinde bir bilgi bu. Evet sahiden birinci aldığımız anda ki Halk TV’nin kritik pozisyonu sebebiyle hakikaten bizim açımızdan her olay… Bizim işimiz bu kuşkudur işimiz. Öncelikle kuşkuya bakarız. Yolumuzu da bu türlü buluruz aslında oradaki bütün arkadaşlarım da birebir halde davranır. Haliyle gittim.
Öncelikle meçhul bir durum var gece ambulans yol kenarında n almış. Hastaneye getirilmiş. Hastanede şuuru açılmış bir müddet sonra hayatını kaybetmiş. Ve olay bilinmiyor.
Biz bunun hassasiyetle emniyetten üzerine gittik doğal çabucak. Ve bunun çok sıkı halde soruşturulması için yetkililerle temasa geçtik. Bu manada birinci an prestijiyle bunun bir kuşkulu mevt bir gazeteci vefatı o. Her şartta bizim için kuşkulu bir mevt. Bu biçimde kayda alınması gerekirdi. Soruşturmanın hassasiyeti açısından bizim için olumlu bir durumdu bu.
Sonrasında ne yaptık bu manada söylüyorum zira biz hassas yaklaştıktan sonra sanki emniyet güçleri hassas yaklaştı mı? İmajları izledik sonunda Uğur’un çok büyük bahtsız bir formda iki buçuk metrelik bir istinat duvarından o malum Vodafone Arena Stadı’nın üst tarafındaki istinat duvarından koşarak atladığını ve orada bahtsız formda hayatını kaybettiğini öğrendik.
Şule Aydın’ın “Uğur’u biri mi gerisinden takip ediyordu? Uğur birinden mi kaçmaya çalışıyordu?” sorusuna Hakan Çelenk şu karşılığı verdi:
Uğur saat 22.00 civarı arkadaşlarıyla oturuyor Taksim’de Mis Sokak civarında bir yerde. İki yerde oturuyor. Sonra kalkıyor tek başına Beyoğlu’nda yürüyor. Biz bu imgeleri geriye yanlışsız da takip ettik. Beyoğlu’nda yürüyor Gümüşsuyu Caddesi’nden aşağı hakikat iniyor. Nitekim de yavaş yavaş yürüyor. Yavaş, ağır formda yürüyor. Son ana kadar MOBESE kameraları takip ediliyor. Şu manada söylüyorum öncesinde sanki ardında bir otomobil takip ediyor muydu? Bir araç var mıydı? Ya da bir yaya var mıydı? Bunların hepsi 3 dakika 5 dakika geriye gidilerek incelendi. Son anına kadar, şöyle söyleyeyim son anlarda binalardaki kameralardan yerlerin, ticari işletmelerin kameralarından her dakikasını takip ettik. 23.28 prestijiyle düşüyor duvardan. Daha doğrusu koşarken duvar bir anda karşısına çıkıyor atlama gereksinimi duyuyor. Ardına bakıyoruz, 30 metre-40 metre gerisinde kimse yok. Sonra üste bakıyoruz ve son bina kamerası en son imgesi Uğur’un tam parka girmeden 20 metre öncesine ilişkin ve 20 metre öncesine kadar biz Uğur’u çabucak hemen görüyoruz. Yürüyerek orada parka giriyor. 23.26 son manzarası parka girmeden evvel. 23.28’de ise polis kayıtlarına nazaran ve aşağıdaki MOBESE kayıtlarına nazaran 23.28’de parktan koşarak çıkıyor.
Hemen çabucak aslında 90-100 metrelik tahminen bir uzaklık kat ediyor. Fakat sahiden de bu ara yürünebilecek ve yürürken aslında koşarken bir anda hızlanıyor. Artık neden koştu sorusunun karşılığı son saniyeye kadar bizim açımızdan takip edildi.
Parkın içi ıssız bir park olağan, fakat parkın içinde dediğim üzere 30-40 metre gerisine kadar atladığı bölgedeki kameradan izleyebiliyoruz. Bu bakımdan bizim için soruşturma önemli ölçüde bir kademeye geldi. Bizim için soruşturma bu basamaktan sonra şunu söyleyeyim biz her şeyi inceledik. Zira arkadaşımızın gerisinden soru işareti bırakamadık o gözle inceledik. Bu manada kuşkulu vefat bu olayın hassasiyetle soruşturulması açısından açılan bir belge kuşkulu mevt belgesi. Bu belge da hassasiyetle takip edildi. Bu kademede parkın içerisine girdiği, parkın içerisini göremiyoruz fakat takip eden birisi olmadığını hatta şu bile takip edildi sanki sokak hayvanlarından ürktü mü diye de bir denetim yapıldı bu süreç içinde. Biz bunu da göremedik. En azından Gümüşsuyu Caddesi’nde göremedik.
Kimse Uğur’u takip etmiyor. Ve son kademede da hastaneye götürülüyor. İşte bizim için muamma şu anda araştırma biz burada bir ihmal var mı işin gerisinde. İşin bu tarafını şu anda daha çok takip ediyoruz.
Şule Aydın’ın “Az evvel şuuru açıktı hastaneye gittiğinde dedin. Şuuru açık olduğu için sanırım sorular da soruldu orada. Bir takip ya da gerçi imgelerde yok lakin bir diğer şeyle karşı karşıya kalsa bunu anlatabilecek boyutta mıydı? Sorular sorulmuş mu?” sorusunu Hakan Çelenk şöyle yanıtladı:
Evet sorular sorulmuş. Kendisi şuurlu hatta kendisinin düzgün olduğunu söylüyor hastaneye gittiğinde. Zira orada bir baygınlık geçiriyor baygınlık geçirdikten sonra geç fark ediliyor. Yol işlek bir yol aslında lakin yol kenarında bir biçimde çekilince natürel bu kısımda ambulansın gidiş geliş saatleriyle ilgili araştırmamızı da tamamlayacağız. Bundan sonra işin o tarafının takipçisiyiz. İhmal var mı arkadaşımızın mevtinde zira şayet ihmal varsa şayet hastanede müdahalede geç kalınmışsa müdahalede yavaş davranmışsa birileri bunu ortaya çıkarmak istiyoruz artık de. Evet alınmış hastaneye ulaşması yaklaşık 1 saat sürüyor. Birinci gelen ihbar düşme formunda değil. Yol kenarında bir vatandaş formunda ihbar geliyor. Hastaneye götürüldüğü anda. Fakat hastaneye götürüldüğünde şuuru açılıyor hatta tedaviye muhtaçlığı olmadığını da söylüyor.
Orada ben düzgünüm bırakın diyor. Israrla gitmek istiyor. Bu sırada hastanede kan analizleri düzgün çıkmamış münasebetiyle bir röntgen çekilmesi için bir bilgisayar talimatı gitmiş lakin o aralıkta Uğur şuurunu kaybediyor kalbi duruyor. Müdahale ediliyor ve saat 4’e hakikat hayatını yitiriyor. O sırada aile de hastaneye çağrılmış vasiyette.
Otopsi raporunda da şu andaki ön raporda da olay şu; omurgasında bir kırık oluşuyor atladığın vakit ki orada bir son anda istinat duvarı karşısına çıkınca bir anda atlama kararı veriyor. Durulacak bir yer değil.
Olay yerine de gittim baktım ben çok dik bir çimen rampa burası. Sonunda istinat duvarı çıkınca bir atlama kararı veriyor lakin atlama kararı verirken istikrarı bozuluyor. Zira orada bir çelik halat var ona ayağı takıldı görünüyor. Zira aslında iki buçuk metre Uğur atlar ve oradan da bir şey olmaz ayağınız acıyarak kurtarılabileceğiniz bir yer burası. Ancak ne yazık ki ayağı o çelik halatlara takılmış görünüyor ve düşmesi biraz ağır oluyor.
Omurgasındaki kırığa bağlı bel omurundaki kırığa bağlı olarak aort yırtığı oluşuyor. İç kanamada bunlar oluşuyor. Bunların ayrıntısını aileden müsaade aldığım için açıklayabilirim.
Uğur kendisi çıkmak istiyor zira bir formda Uğur yürüyebiliyor. Uğur sağlıklıdır pek sportmen çevik bir arkadaştır. Çok da yeterlidir sakindir herkes sever Uğur o manada kimseye de yük olmaz. İnsanlara yardım eder çok yardıma gereksinimin duymadığını düşünürsünüz. O kadar güzeldir ki bence çıkmak istedi bir an evvel. Ancak o sırada şuurunu kaybediyor.
Kan kıymetlerinin de yeterli olmadığını biliyoruz o anda hastane aslında işin farkına varıyor. Lakin bir halde bu kadar vakit sonra hastanede hayatını kaybetmek bizim açımızdan soruşturulması gereken bir olay. Ki kendi arkadaşımız bunu açıkta bırakamayız. Biz hak hukuk adalet için bu işi yapıyoruz. Gazetecilik insanları bilgilendirme işi kendi arkadaşımızın da araştırmasını yaparız ne yazık ki bizim için güç olan budur. Kendi arkadaşınızın oturup haberini yaparsınız beşerler o gün acılı biz. Cenazeyi aldık lakin kimilerine haberi yapacaksınız ve soruşturacaksınız bu işi diye görevlendirmek zorunda kalıyoruz. Bunu yapmamız gerekiyor. Bizim de işimiz artık Uğur’un anısını yaşatmak ve burada bir ihmal olup olmadığını ortaya çıkarmak.
Dediğim üzere çok sıkı bir soruşturma. Erkenden kimi açıklamaları da yapmak istemiyorsunuz zira kendi arkadaşımızın hayatını kaybetmesiyle ilgili eksik bilgiyle açıklama yapmaya hakkımız yok.
O manada bizim için bahtsız bir kaza üzere görünüyor. Fakat soru işaretleri ihmal açısından ortada duruyor. Artık bundan sonra işimizi yapacağız Uğur’umuzun anısıyla. İnsanların da toplumsal medyada ne dedikleri de. Bakın biz açık bir iş yapıyoruz her şeyimizle biz kamuoyu önündeyiz. Oradan kendilerini kenara saklamış 3-5 trolün kelamı de bizim için bir şey söz etmiyor açıkçası. Arkadaşımız hayatını kaybeder biz işimizi yaparız şu anda da yapmaya devam edeceğiz.
Bizim için her şey bu manada araştırmamız devam edecek işin şu anda hastane ve ambulansların gidiş geliş saatine odaklandık. Bunu da yarın sabah öğreneceğiz. Kimi bilgilerimiz var elbette eksik ve yanlışlı bilgi kendi arkadaşımızla ilgili açıklamak istemeyiz. Bunun da takipçisi olacağız. Toplumsal medyada kimi tevziratlar var onlarla ilgili de bir şey söyleyeyim kimi beşerler bunu Halk TV’ye bir hücum aracına dönüştürmek istediler.
Az evvel bahsettin Hiranur Vakfı’yla ilgili bir etraftan bahsediyoruz. Timur’un yaptığı haber. Hatta hangi dinde var bilmiyorum palavra haber ve palavra üzerine şurası telaffuzlarla birilerine atak etmek onu bilmiyorum.
Uğur o haberleri yapmış da aslında benim karşımda duruyor o haberleri yapan o başka husus. Uğur’a birtakım yakıştırmaları yapanlar ya inanın bana siz hakikaten hangi dindensiniz diye sormak istiyorum.
‘Sağlık Bakanı araştırma yetkisi verdi’
Murat Ağırel daha sonra kendisine gelen bir bilgiyi açıkladı. Ağırel, Sıhhat Bakanlığı’ndaki yetkililerin “Sağlık Bakanı bahisle ilgili her türlü araştırma yetkisi verdi. Biz de bunu her türlü araştırıyoruz. Ambulansın alınmasından hastane sürecine kadar bütün süreci detaylı formda inceliyoruz. Bu mevzuda rastgele bir ihmal olursa da aslında hususun taraflarıyla da görüşülecek. Biz de araştırma yetkisi verdiğimizi bildirmek istiyoruz” dediğini aktardı.