Birleşik Kamu İş Konfederasyonu üyeleri, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen 2023 bütçesini bugün Ankara Ulus Meydanı’nda protesto etti. “Zam zulüm yoksulluk tükendik işte”, “Kurtuluş yok tek başına ya daima bir arada ya hiçbirimiz”, “Barajları yıktık, saltanat yıkılacak” ve “Gün gelecek devran dönecek, AKP halka hesap verecek” sloganlarını atan Birleşik Kamu-İş üyeleri “Milyonlar aç, işsiz, umutsuz”, “Alın terimiz rahmettir, bakan istifa”, “Vergi dilimi son bulsun” yazılı dövizler taşıdı.
Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Genel Lideri Mehmet Balık, basın açıklamasında şunları kaydetti:
“Meclis’in gündeminde olduğu ve plan ve bütçe görüşmelerinde bakanlıklara ayrılan bütçelerde yurttaşlardan yana bütçe yapılması gerekmektedir. AKP iktidarının kamu kurumlarını tasfiye ettiği, özelleştirmelerin bütün hizmet kollarına yayıldığı ve kredili mevduat sistemi ile zenginin parasını müdafaa gayretleri ile yurttaşlara ayırılan bütçe hissesi günden güne erimektedir.
Bugün ağır vergi yükleri altında ve yüksek enflasyon oranları ile günden güne fakirleşen yurttaşlar bütçenin gelirlerinin yüzde 84’ünü vergileri ile karşılamaktadır. Bu vergilerin yüzde 65’i direkt kesinti ile gelirlerimizden karşılanırken yüzde 35’i ise toplumun geneline yayılarak dolaylı yoldan hizmet ve tüketimden karşılanmaktadır. Kur muhafazalı mevduat faizleri ile parası olanın parasını muhafazaya çalışan AKP iktidarı bu yükü vergilerin yüzde 8’ini kur muhafazalı mevduat faizlerine aktarmıştır. Bunun yanı sıra kalkınmanın ve ilerlemenin en temel kalemi olan tarım üretimlerine 54 milyar lira ayırırken, bütçeden 565 milyar lira faiz sarfiyatlarına aktarılmaktadır.
2022 sonunda 180 milyar 852 milyon lira olması beklenen Merkezi İdare Bütçesi’nden ödenen faiz masraflarının 2023 yılında 239 milyar 800 milyon lira olması beklenmektedir. Ülkemizde ekonomik kriz derinleşmekte, yurttaşların hayat kaideleri giderek zorlaşmaktadır. Yurttaşlar; ekonomik krizi çarşıda, pazarda, marketlerde ve alışverişin yapıldığı tüm noktalarda ağır biçimde hissetmektedir.
Ekonomik krizin her geçen gün ağırlaştığı şartlarda AKP iktidarı yalnızca krizi izlemekle yetinmektedir. Ekonomik krizin sorumluluğunu stokçulara, marketlere, muhalefete ve dış güçlere yüklemekte, yanlış siyasetlerinin bedelini ise yurttaşlara acı bir formda ödetmektedir.
2023 bütçesinde bakanlıkların lüks harcamalarına kaynak ayrılmakta ve aslan hissesi saraya verilmektedir. 2023 bütçesinde emekliler, emekçiler, aileler, çocuklar, kamu çalışanları bulunmamaktadır. AKP 2023 seçimlerinde devlet hazinesini kullanarak seçim harcamalarını inanılmaz yükseltecektir. Seçim harcamalarının yükünü işçilerden kesmeye çalışmasını görmezden gelmiyoruz.
‘AKP’nin 2023 bütçesi işçiler için açlık ve yoksulluktur’
Siyasal iktidarın, savurganlığının ve bitmez tükenmez lüks hevesinin bedelini bu ülkenin fakir yurttaşlar ödemektedir. 2023 bütçesi krizi fırsata çevirenlerin kârını artırmaya yöneliktir. Yurttaşımızın mutfağındaki temel besin hususlarını karşılamasını değil açlık ve yoksullukla boğuşmasını hızlandırmaya yöneliktir. Toplumun tüm kesitlerini oluşturan emekçi, memur, emekli, esnaf ve emeğiyle geçinenlerin ortak talebi 2023 bütçesinde kâfi hissesi almak, tüm artırımların geri çekilmesi ve maaşların insanca ömür düzeyine getirilmesidir. AKP’nin 2023 bütçesi işçiler için açlık ve yoksulluktur.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; toplumdan yana olmayan bir bütçeyi kabul etmiyoruz. İşçiler, emekliler ve kamu çalışanları olarak sefalet oranlarındaki maaşlarla üç haneli sayıları aşan enflasyonla çaba etmeyi kabul etmiyoruz. Son bir yılda; un ve mamullerine yüzde 146.5, ete balığa yüzde 93.7, süt eserlerine yüzde 108.3, meyveye yüzde 206.8, zerzevata yüzde 352.9 oranında artırım gelmiştir. Milyonlarca kamu işçisi, emekli ve emeklilikte yaşa takılanlar olarak; Kamu-Ar bilgilerine nazaran 6 aylık enflasyon farkı yüzde 67’dir. Ve yüzde 8 toplu mukaveleden gelen fiyat artışı eklendiği vakit tüm kamu çalışanların maaşlarına, emeklilere, dul ve yetimlere gelen oluşan yüzde 75 oranında maaşlara artırım yapılmasını talep ediyoruz. Bunun altında yapılacak hiçbir artırım kabul edilmeyecektir. Bunun altında yapılacak her artırım bizim için grev sebebidir. 15 Ocak gelmeden bununla ilgili çalışanlar ile ilgili açıklama yapmazsanız ihtar grevleri ile başlayacağız, iş bırakmalara başlayacağız ve burada sayıları 5 milyonu bulan kamuda çalışan, memur, emekçi, kontratlı, sayıları on milyonları aşan emeklileri, dul ve yetimin maaşını direkt etkileyecek olan fiyatları bize hak ettiğimiz oranda ödemek zorundasınız. Yüzde 75’in altında hiçbir fiyat kabul edilmeyecektir. Emeklilikte yaşa takılan diye bir ucube yarattınız, daima tarihi öteleyerek bu sorunu çözme vaadinde bulunuyorsunuz. Sanıyorum, bunu seçim öncesinde çözerek kendinize güç toplayacağınızı düşünüyorsunuz, biz sizin düşündüğünüz üzere değil; bugün kamu çalışanının siz emekli olun deseniz de emekli olabilecek durumu yok. Zira, emeklilik sistemi yine gözden geçirilmeli, tekrar yapılandırılmalıdır. Bugün ortalama 10 bin TL fiyat alan kamu çalışanı, emekli olduğu vakit maaşı tekrar 7 bin 500 liraya, 8 bin TL’ye düşmekte ve bu sayıyla bir emeklinin geçinmesi mümkün gözükmemektedir.
Emeklilikte yaşa takılanların haklarını bir an evvel iade edilerek ve staj sigortası, askerlik borçlanması dâhil rastgele bir koşulun dayatılmasını kabul etmiyoruz.
Gelir vergisi ismi altında kademeli olarak artan vergi oranları ile işçilerin her ay fakirleşmesinin önüne geçilerek, vergi oranının yüzde 15’e sabitlenmesi ve vergi dilimi oranlarının tekrar değerleme oranında arttırılarak gelir vergisi soygununa son verilmesini talep ediyoruz. AKP iktidarının yıllardır ekonomik zulüme uğrattığı yurttaşlar ve milyonlarca kamu işçisi olarak iktidara geldikleri günden itibaren yurttaşların alım gücünden sermayeye aktardıkları refah hisselerini iade edip, insan onuruna yakışır bir hayat sağlayabilecek bütçe istiyoruz.”
