Yönetmenliğini Murat Şeker’in üstlendiği ‘Çakallarla Dans 6’ seyirciyle buluştu. Sinemanın senaryosuna imza atan üretimci ve direktör Murat Şeker serinin 6. sineması hakkında açıklamalarda bulundu.
Yönetmen Şeker, yaptığı açıklamada, ‘Çakallarla Dans’ serisinin yalnızca sinemanın hayranları tarafından değil sinema dalı tarafından da heyecanla beklendiğini belirterek, “Çünkü bizim kendi seyircimiz var. Vizyona girdiği yıllarda her vakit en çok izlenen birinci 5 yerli sinemadan biri olmuştur. Bunun getireceği dalganın, vizyona genel olarak yansıyacağını da düşünüyorum” dedi.
“Kaç para teklif edilirse edilsin kabul etmezdim”
Sinemanın ehemmiyetine vurgu yapan Şeker, son vakitlerde birtakım tanınan üretimlerin direkt dijital platformlarda yayınlanmaya başladığına işaret ederek, şöyle devam etti:
“Örneğin ‘Recep İvedik’ sineması bir dijital platformda yayınlanacak. Ben Şahan’ın yerinde olsaydım kaç para teklif edilirse edilsin bir platformla yapmayı kabul etmezdim. Ancak bu biçim tarihi anlar, kararlar esasen belirleyici oluyor. Yani biz senaryoyu yazarken, şuna dikkat ediyoruz; karakterlerimizi güç bir durumun içerisine sokuyoruz ve ne yapacaklarını izliyoruz. Bu, beşerler için de böyledir. Sıkıntı durumlarda insanların aldığı kararlar ve seçimler onların kim olduklarını gösteriyor. Her türlü etik, finansal, siyasi görüşünüzü belirler. Herkesin Allah yolunu açık etsin lakin biz halkçı sinema anlayışını belirledik. Zati biz de sinema vizyonundan sonra sinemalarımızı platformlara sattık, tekrar satacağız. Birlikte gülmek, eğlenmek ve paylaşmanın kıymetine inanıyoruz. Sinema salonlarının gücü, topluma yayacağı güç çok kıymetli. Platformlar sizi meskende oturmayı öneriyor. Biz bir ortada olmayı öneriyoruz. Seyircilerimizi özledik. Onların da bizi özlediğini biliyoruz. Herkesi sinemalara davet ediyoruz.”
‘Çakallarla dans bir geriye gidişin hikayesidir’
‘Servet’ karakterini canlandıran İlker Ayrık da ‘Çakallarla Dans’ sinemasının tüm takım için özel bir yeri olduğunu söyleyerek, “Filmde 9 arkadaş 6 sinemadır devamlılık sağladık. Hasebiyle bu Türk sinemasında birinci ve tek. Dünya sinemasında da örneği azdır diye düşünüyorum” sözlerini kullandı.
‘Biz çakallarla dans etmeye çalışan garibanlarız’
Ayrık, uzun yıllar sevilerek izlenen bir sinemada yer almaktan gurur duyduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Mütevazı mahallelerde, mütevazı hayatlar yaşayan, mütevazı insanların hiç de mütevazı olmayan bir dünyayla münasebeti, yırtmaya çalışması ve karşılığında da dayak yemesinin öyküsüdür. Bu herkesin içerisinde kesinlikle kendini bulabileceği bir tema. Çakallarla Dans sevenler bize ‘Çakallar’ diye hitap ediyor. İsmimiz o denli kaldı ancak aslında o denli değil. Biz çakallarla dans etmeye çalışan garibanlarız. Çakallar öteki. Onlar her vakit kervanını yürütür. Olan da bizim üzere garibanlara olur.’ diyen bir imal.”
Serideki arkadaş kümesinin toplumsal hayatlarının geriye gittiğine dikkati çeken Ayrık, “Örnek vermem gerekirse Kayınço Gökhan monopol bayi sahibiyken 6. sinemada artık bir monopol bayinin kuryeliğini yapmaktadır. Köfte Necmi’nin bir zanaatı vardı, ekmek fırını vardı. Artık ganyan bayinde kasaya bakıyor. Servet karakteri bir şirketin muhasebesine yaparken şu anda merdiven altı hesaplar tutuyor. Bu, bir geriye gidişin öyküsüdür. Bu gariban beşerler geriye giderken ileriye giden ‘Çakallar’ var. Bu garibanların omuzuna basarak ileriye gidiyorlar aslında 6 sinemadır ve 12 yıldır Çakallarla Dans’ın anlatmaya çalıştığı kıssa budur.” değerlendirmesinde bulundu.
Didem Balçın ise son sinemayla birinci kere yurt dışına çıkacaklarını aktararak, “Beklettiğimize değdi diyebilirim. Fatma karakterinin ablasının düğün davetiyle başlıyor her şey. Aslında tıpkı oyuncu takımıyla 6 sinema çekilmiş bir serüvenin muvaffakiyetini konuşuyoruz. Birinci sinemadan son sinemaya kadar seyirciyle birlikte büyüdük. Gerçek hayatın içerisinde üzere bir his uyandırıyor. Bu yüzden seyircimizle çok kolay empati kurulduğunu düşünüyorum. Eminim tekrar uzun yıllar lisanlardan düşmeyen kelamlar, espriler ya da hareketler olacaktır” dedi.
Filmin oyuncu takımında ayrıyeten Şevket Çoruh, Murat Akkoyunlu, Nurettin Sönmez ve Ebru Cündübeyoğlu da yer alıyor.
