Çin devlet medyasındaki haberlere nazaran, dün, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nin Tianşan ilçesinde bir apartman kompleksinde saat 18.00’de yangın çıktı. Apartmanın 15’inci katında başlayan yangın 17’inci kata kadar ulaşırken, dumanlar ise 21’inci kata kadar çıktı. Dumandan etkilenen 10 kişi hayatını kaybetti. İtfaiye grupları lakin 3 saatte yangını söndürebildi.
Sosyal medyada, binanın Covid-19 salgını nedeniyle karantina altında olmasından dolayı apartman sakinlerinin içeride mahsur kaldığı paylaşımında bulunulurken, uygulanan önlemler nedeniyle itfaiyenin de bölgeye geç ulaşmasına reaksiyon gösterildi.
Yetkililer, bölgenin “düşük riskli” denetim bölgesi olduğunu, hasebiyle apartmanda yaşayanların dışarı çıkabileceğini ileri sürerken, salgın denetimine ait bilgi tabanlarında ilçenin hala “yüksek riskli” olarak tanımlandığı görüldü.
Çok sayıda yerleşimde “karantina” önlemleri uygulanıyor
Çin’de “yüksek riskli” bölgelerde yaşayanlar karantinaya alındıklarında meskenlerini terk edemiyor. Sincan Uygur Bölgesi’nin başşehri Urumçi’de ağustos başından bu yana çok sayıda yerleşimde “kısmi karantina” önlemleri uygulanıyor.
Vakaların nüfusa oranla az olmasına ve büyük kısmının hastalık belirtisi göstermemesine karşın Çin, “sıfır vaka” olarak isimlendirilen katı salgın denetim önlemlerini uygulamaya devam ediyor.
Covid-19 olaylarını ortaya çıktığı yerde bastırmayı ve bulaşma zincirini kesmeyi hedefleyen strateji; karantina, seyahat kısıtlamaları, toplu testler, imalat, ticaret ve hizmet bölümündeki işletmelerin faaliyetlerinin kısıtlanması yahut kapalı devre sürdürülmesi üzere katı ve geniş ölçekli önlemleri gerektiriyor.
Halkın hareket serbestisini ve günlük ömürlerini kısıtlayan karantina önlemleri, temel gereksinimlere ve sıhhat bakımına erişimde yaşanan meşakkatlerin yanında, yol açtığı insani felaketler nedeniyle reaksiyon görüyor.
