Demokrasi yanlısı aktivist Alaa Abdel Fattah, son on yılın büyük bir kısmını Mısır’da parmaklıklar gerisinde geçirdi. Fattah şu anda toplumsal medyada hapishane şartlarının berbatlığına dair paylaşımlar yaptığı için “yalan haber yaymak” suçlamasıyla mahkum edildiği beş yıllık mahpus cezasını çekiyor.
Kız kardeşi Mona Seif‘in attığı bir tweette, “Ziyaretten gelen haberler huzursuz edici, Fattah son iki haftada önemli biçimde berbatlaştı, fakat en azından onu gördüler. Ailesini görmeye çok gereksinimi vardı. Görüşmeden tüm detaylar bugün ileri saatlerde paylaşılacak, lütfen bizi sabırla dinleyin” diye yazdı. Bu hafta başında ailesi, Abdel-Fattah’tan aldıkları bir el yazısı mektupta aktivistin eş vakitli su grevine son verdiği söylenilmişti.
Tıbbi müdahale yapıldı
Cezaevi yetkilileri geçtiğimiz perşembe günü Abdel-Fattah’a tıbbi müdahalede bulunmaya başlamış fakat tedavinin niteliği hakkında bilgi vermeyerek, ailenin çocuklarının zorla beslendiği tarafındaki telaşlarını arttırmıştı.
Kız kardeşi Mona çarşamba günü yaptığı açıklamada, “En azından açlık grevinde olmadığını bildiğim için kendimi ihtiyatlı bir biçimde rahatlamış hissediyorum lakin kalbim perşembe gününe kadar sahiden yatışmayacak” demişti.
Dünya başkanları gündeme getirdi
Günde yalnızca 100 kalori alarak 200 günü aşkın bir müddettir açlık grevinde olan Abdel-Fattah, Cop27 öncesinde, Şarm el Şeyh‘te düzenlenen BM iklim doruğunun birinci günü olan 6 Kasım Pazar gününden itibaren su içmeyi bırakacağını açıklamıştı.
Dünyanın dört bir yanından dünya önderlerinin Mısır’ın tatil beldesine akın ettiği iki haftalık iklim konferansı sırasında İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, ABD Lideri Joe Biden, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah el Sisi
İngiliz vatandaşlığına kabul edildi lakin gidemiyor
2011’deki Mısır ayaklanmasının ve bölgesel demokrasi yanlısı hareketlerin önde gelen isimlerinden biri olan Abd El-Fattah, son on yılın büyük kısmını parmaklıklar arkasında geçirdi ve geçen yıl toplumsal medyada gördüğü azaplarla ilgili bir paylaşımı nedeniyle “terörizm” suçlamasıyla mahkum edildi.
40 yaşındaki aktivist, yaklaşık bir yıl evvel İngiliz vatandaşlığına geçmiş olmasına karşın, İngiliz yetkililerin kendisini gözaltında ziyaret ederek sıhhat durumunu denetim etmelerinin engellendiği bildirildi.
