Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Endonezya’daki G20 Tepesi’nin sona ermesinin akabinde Türkiye’ye dönerken gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, “Bugün sizin de sevdiğiniz, şiirlerini çok da hisli, hoş seslendirdiğiniz Sezai Karakoç’un vefat yıl dönümü. Birebir vakitte sizin özel bir bağınızın olduğunu bildiğimiz Ahmet Kaya’nın da vefatının 22’nci yılı. Haklarında ne söylemek istersiniz?” diye sordu.
Her iki sanatkara da rahmet dileyen Erdoğan, Ahmet Kaya hakkında, “Ahmet Kaya ben cezaevine girerken Yedikule’de Kazlıçeşme’de yapılan programa gelmişti. Bu manalı günümüzde onun orada yaptığı konuşma, söylediği modüller sahiden unutulmazdı” dedi.
‘Aile olumlu yaklaşmadı, lakin isterlerse adım atarız’
Erdoğan, Ahmet Kaya’nın naaşını Türkiye’ye getirmek istediğini, “Ben alışılmış istedim ki nakli kubur yapmak suretiyle Fransa’dan alalım, burada defnini yapalım. Aile olumlu yaklaşmadı, onun için getiremedik. Yoksa o, bu toprakların insanı” kelamlarıyla tabir etti.
Sözlerine devam eden Erdoğan, “Ona yapılanları, o geceyi unutmamız mümkün değil. Kusura bakmayın, kimileri kızıyor ‘niye o denli diyorsun’ diye fakat bu beyaz Türkler var ya; neler yaptılar malum. Olağan vakitte ‘Ahmet Kaya şöyle, Ahmet Kaya böyle…’ Pekala o gece yaptığınız ne? Neler demediler ki? Biz bir sefer daha rahmet diliyoruz. Fakat bizim nakli kubur teklifimiz hala masadadır. Bu teklifin değerlendirilmesiyle buna nazaran bir adım atılabilir. Zira bu topraklar, onun toprağıdır. Kâfi ki aile bu bahiste kararını versin ve adımı da ona nazaran atarız. Zira bu ülkede sevenlerinin olduğu kadar herhalde Fransa’da seveni olmaz” dedi.
